DOST MUSUN, DÜŞMAN MISIN PROTEİN?

 

Yüksek proteinli beslenmek bu son zamanlarda pek moda. Özellikle de spor salonlarında bütün gününü geçiren kişilerde ‘’proteinmania’’ oldukça yaygın bir trend. Peki bu protein bize dost mu, düşman mı?

KEMİKLERİMİZİ SEVMİYOR

Her araştırmada farklı sonuçlar çıksa da proteinden zengin beslenirken dikkat etmekte fayda var.

Neden mi?

Fazla protein ürik asiti arttırıp böbrekleri yoruyor. Ayrıca en önemlisi de alınan protein arttıkça kemiklerden kalsiyum kaybının hızlanması. Evet yanlış okumadınız,  protein arttıkça kemik yoğunlu azalıyor, gözenekli doku artabiliyor bu da kemiklerin zayıflamasına, yani erken osteoporoza yol açabiliyor.

KOLESTROLÜ ARTTIRABİLİYOR

Kırmızı eti fazla tüketen bireyler evet özellikle de size diyorum.. Hayvansal proteinlerin çoğu doymuş yağlardan zengin. Yani aslında proteini arttırdıkça doymuş yağ miktarını da arttırmış oluyoruz. Fazla miktarda doymuş yağ ise daha yüksek kötü kolesterolü, yani LDL seviyesini yükseltiyor. Hatta Bill Clinton’ın başkanlık süresinden hemen sonra girdiği yüksek proteinli bir diyet nedeniyle iki yıl sonra koroner damarlarını harap ettiği ve By pass ameliyatı olmak zorunda kaldığı dedikodusu konuşulmuştu o yıllarda.

 

FAZLASI NE OLUYOR?

Tıpkı karbonhidrat ve yağlar gibi vücudumuz proteini de gerektiğinde enerji kaynağı olarak kullanabiliyor. Aynı karbonhidrat gibi proteinin de 1 gramında 4 kCal bulunuyor. Yani protein daha az kalorili değil.  Hatta kilo vereyim diye abarttığınız proteinle şişmanlayabilirsiniz.

Fazladan alınan protein eğer enerji kaynağı olarak kullanılmazsa, yani spor yapmadan deli gibi diyet yüzünden tüketiyorsanız  doğal olarak yedek enerji yani “yağ” olarak depolanıyor.
Yani proteinin de fazlası kullanılmayan kısmı yağa dönüşüyor. Aman dikkat!

DOĞRU PROTEİNİ NASIL SEÇECEĞİZ?

Protein seçiminde mümkün olduğunca az yağlı olanlarını tercih etmekte fayda var.  Yumurta bu seçimde anne sütüne eş değer ve vücutta emilimi bakımından biyolojik değeri 100 olduğu için başı çekiyor. Biyolojik değer dediğimiz aslında  içerdiği protein kalitesi, düşünün ki anne sütü kadar önemli.

Devamında hayvansal kaynak olarak; hindi, balık ve yoğurt geliyor. Bitkisel kaynak olarak yeşil mercimek ve kabak çekirdeğini tercih edebilirsiniz. Peynirde ise açık ara lor.

 

Her şeyin yüksek dozu zarar. Her yaş grubu için tavsiyem gencinden yaşlısına proteinin dozunu fazla kaçırılmaması. Popüler diyetlere kapılıp gitmek yerine bedeninizi dinleyin. Çünkü beslenme kişiseldir. En doğrusunu size vücudunuz söyleyecektir.

Ne yerseniz yiyin sadece amacınız kilo vermek olmamalı. Yediğiniz besinin size ne kadar beslediği ve fayda sağladığı elzem olandır.

 

 

 

More from Gözde Atakoğlu
CİLDİ GÜNEŞTEN KORUYAN MEYVELER
EDİTÖR: DİYETİSYEN ESİN BAŞKAYA Doğanın canlılar arası uyumu beni her zaman kendine...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir