PANDEMİ YORGUNU ANNELER

Evden çalışma, uzaktan eğitim, sevdiklerimizle fiziksel mesafe, sınırlı sosyal hayat, üstüne bitmeyen ev işleri, bu akşam ne pişirsem derdi… Pandemi sürecinin şüphesiz en yorgunu sizsiniz; anneler…

EDİTÖR: UZMAN PSİKOLOG ELİF ECE BOZDAĞ

Bir yandan evden veya dönüşümlü çalışma modeline adapte olup iş hayatının sorumluluklarını yerine getirmeye, bir yandan uzaktan eğitim sebebiyle tüm gün evde olan, sıkılan çocuklarıyla ilgilenmeye, yeri geldiğinde onlara öğretmenlik yapmaya, diğer yandan evin tüm ihtiyaçlarını gidermeye, tüm bunlara ek bakımını aksatmamaya, kilosuna dikkat etmeye, spor yapmaya çalışan biz anneler kesinlikle pandemi yorgunuyuz… Anne, eş, çalışan ve daha çok pek rolü evden sürdürmeye çalışmak, normalleşmeye yönelik belirsizlik, psikolojik dayanıklılığın önemini artırıyor.

Peki pandemi yorgunu anneler bu dönemde psikolojik dayanıklılığı nasıl artırabilir?

  • Oksijen Maskesini Önce Kendinize Takın

Yapılacaklar listesinin her zaman çok dolu olduğu süreçte sıkışmışlık hissi çok olağan; ancak oksijen maskesini önce kendimize takmamız tüm ailenin genel iyi hali için oldukça mühim.

Evin içerisinde annelerin yapılacaklar listesi sürekli kendini yinelemeye devam ediyor. Annenin bu süreçte kendi kaynaklarını yaratması, bunlardan beslenebilmesi ve sadece kendine ayıracağı zamanlar yaratması her zamankinden daha önemli. Aksi takdirde annenin üzerindeki tüm bu sorumluluk, çocuklarla geçirilen vaktin kalitesini ve aradaki sevgi- şefkat temelli ilişkiye olumsuz yansıyabiliyor. Sevgi kovamızdan ailemize sınırsız verebilmek için kendi bataryamızın dolu olması şart. Bu yüzden gün içerisinde annelerin yarım saat – bir saat sadece kendine özel zamanı olmalı. Bu özel zamanlar için annenin kendine “neye ihtiyacım var?” diye sorması ve iç sesini dinlemesi gerçekten önemli. İlla bir şey üretmek zorunda değiliz. Kime ne iyi geliyorsa… Belki bir yürüyüş, belki kız arkadaşlarla bir görüntülü konuşma, belki bir tütsü yakıp kahve içmek ya da sadece uzanıp elde telefonla zaman geçirmek…

  • Rutinleri Düzenleyin ve Esnetin

Pandemi döneminde rutinlerin esnek ama aynı zamanda tutarlı olması çocukların güvende hissetmesini ve aile içerisindeki harmoniyi  destekler. Bu dönemin günlük rutinlerinde hem yapılandırılmış hem de boş zamana fırsat tanıyan günlük planlar daha sürdürülebilir olur.

Yaşı fark etmeksizin güvende hisseden çocuk, huzurludur, gelişir ve öğrenir. Ebeveynlerin devam eden pandemi süreci için yeni rutinler oluşturması tüm aile üzerinde rahatlatıcı etkileri vardır. Örneğin; çocuklarda ekran maruziyeti pandemi sürecinde istemeden de olsa artış göstermiş olabilir. Bu gibi durumlarda çocukla açık iletişim önemli. Bu durumun geçici olduğunu, pandemi boyunca bu süreyle devam edebileceğini, sonrasında normal düzene geri dönüleceği vurgulabilir.

  • Sorumluluğu Paylaşın

Evin tüm sorumluluğu yalnızca annenin değildir. Sorumluluklar paylaşıldığında işler daha kolay ve uygulanabilir bir hale gelir. Devam eden pandemi dönemine yönelik iş bölümü ve görev dağılımı yapmak ve hep beraber  düzeni sürdürmeye çalışmak aile içerisinde ‘takım’ duygusunu da destekleyecektir. Erken çocukluk döneminden itibaren çocuklar ev işlerine yeterlilikleri ölçüsünde dahil edilmelidir. Ev işlerine katılım ayrıca çocukların yeterlilik hislerinin artırılmasına da yardımcı olur.

  • Evdeki İklimi Önemseyin

Çocuklar en çok gözlemleyerek, sosyal yolla öğrenirler ve çarpıcı kısmı şu ki; çocuklar meydana gelen olayları değil, nasıl hissettiklerini hatırlamaya meyillidir. Bu dönemde evin içerisinde yumuşak bir iklim olması, kahkahanın var olması tüm aile bireyleri için psikolojik esneklik sağlar çünkü gülmek her yaş için iyileştiricidir. Empatik ve kapsayan bir ebeveyn olmak, olumlayıcı bir dil kullanmak ve tüm duygulara alan tanımak aile ortamında huzurun korunmasına yardımcı olur. Çocuklar zor durumlarla başa çıkma stratejilerini ebeveynlerinden kopyalarlar. Şüphesiz çok zor zamanlardan geçiyoruz. Tüm dünyanın etkilendiği bu durum bizim kontrolümüzde değil; ancak nasıl tepki verdiğimiz ve süreci nasıl yönettiğimiz bizim kontrolümüzdedir.

  •    Bağlantıda Kalın

Online de olsa sosyal çevreleri ile bağlantıda kalmak hem çocuklar hem biz yetişkinler için bu dönemin önemli kaynaklarından biri. Okul çağında  ve uzaktan eğitim sürecinde olan çocuklar ne yazık ki okulun sosyal ve psikolojik besleyici kısmından yeterince faydalanamıyorlar. Online bağlantıların sürdürülmesi ve sosyalliğin desteklenmesi yalnızlık duygusuyla baş etmenin iyi yollarından biri.

Ebeveyn olarak hem kendimiz hem çocuğumuz için görüntülü konuşma organizasyonlarını yapmak evdeki herkes için yenileyici etki gösterir.
  • Özel Zamanlar Yaratın

Tüm gün aile bireylerinin hepsi aynı evin içerisinde olsa da geçirilecek baş başa zamanlar ebeveyn-çocuk ilişki kalitesini en çok belirleyen etkenlerden biri. Günde 20 dakika dahi olsa tüm elektronik cihazlardan uzak, göz göze, temas kurmak, ilişkide kalmak hem ebeveyne hem çocuğa çok iyi gelir. Okul öncesi dönem çocuğuyla evcilik oynamaktan, ergenlik dönem çocuğuyla birlikte müzik eşliğinde egzersiz yapmaya kadar çok geniş bir yelpazede birebir teması sağlamak ilişkinin en kıymetli bileşeni. Bu özel zamanlarda dikkat edilmesi gereken nokta ise, olabildiğince spontan olmak, müdahalesiz, gücü çocuğa veren bir yerde durmak ve ona iyi bir partner olmaktan geçiyor.

Written By
More from Ece Bozdağ: 
OKULA DÖNÜŞ!
Yüz yüze eğitime verilen uzun arada en öne çıkan duygunun ‘kaygı’ olduğunu...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir