YAVAŞ GÜZELLİĞE İNANAN MARKALAR…

Günümüzde her şeyi hızlı tüketmeye programlandık, bu yüzden bugün ‘yeni’ olan bir şey çok çabuk ‘eski’ye dönüşüyor. Bunu ‘yenilik’ bağımlısı olduğumuzla da açıklayabiliriz. ‘Yeni’ ürünler, eski ürünlerin ‘yeni’ versiyonları, ‘yeni’ içerikler, ‘yeni’ cilt bakım yöntemleri… ‘Yeni’ bizi hızlı tüketimin içine çeken etkileyici ve merak uyandıran bir kelime…Yavaş güzelliği felsefe olarak belirleyen bazı markalarsa bu bitmek bilmez ‘yeni’ takınsının karşısında durmakta.

Sürdürülebilir bir dünya için “Slow beauty/yavaş güzellik” akımını anlattığım yazıma buradan ulaşabilirsiniz.

Krave Beauty

KRAVE BEAUTY

Bu noktada ilk akla gelen marka, ünlü Youtuber Liah Yoo’nun 2017 yılında kurduğu kendi markası olan Krave Beauty. Cilt bakımında yavaşlamak gerektiğini dile getiren marka, fazla üretim ve fazla tüketimin dünya üzerinde sonu gelmeyen bir atık oluşturduğu ve bu noktada kendi atıklarını azaltmanın felsefeleri olduğunu belirtiyor. Ürün gamını düşük tutan, az sayıda ürünüyle sektörde var olan Krave Beauty, #pressreset hashtag’i ile bitmek bilmeyen güzellik trendleri ve kronikleşen fazla ürün tüketiminin karşısında duran, sürdürülebilirliği yavaş güzelliğin temeline oturturan bir başarılı bir Kore markası.

Markanın en kült ürünlerinden biri Matcha Hemp Hydrating Cleanser. Jel formundaki hassas temizleyici, güçlü antioksidanlardan yeşil çay (matcha), cilde nemi hapseden omega 3 ve 6 yönünden zengin kenevir tohumu yağı içeriyor. Formülünde hassas temizleyici ajanlardan önce gliserin gibi cilde nemi çeken humektanı kullanarak, cilde oldukça hassas davranan bir temizleyici jel geliştirilmiş.

Yavaş güzellik akımı globalde yankı bulsa da Türkiye’de de yavaş güzelliği benimseyen yeni, genç ve dinamik markalar var.

Abtira | Garden Herbal Tea | Sebum Dengeleyici Ve Cilt Tonu Eşitleyici Yüz Toniği

ABTIRA

‘Slow self care, made with love’ Abtira’nın tek cümle ile dile getirdiği mottosu, markanın kurucusu Anna Batyra markanın kuruluş hikayesini de marka sitesinde tüm içtenliği ile kaleme almış. Daha önce üniversitede araştırmacı olan ve kadın hakları konusunda çalışmalar yapmış olan Anna, ilk önce kendi mutfağında başladığı Abtira marka yolculuğuna daha sonra Çeşme’ye yerleşerek ve ekibi büyüterek devam etmiş.

Doğal cilt bakım markası Abtira Çeşme’de, adeta masaldan çıkmış gibi, doğanın tam içerisinde yer alan özgün, samimi, minimal bir showroom’a sahip. Geçen sene Anna ile tanışmış ve showroom’unun doğallığına, minimal tasarımına, ürünlerini sergileyişne hayran kalmıştım. Yavaş güzellik senin için ne anlam ifade ediyor diye sorduğumda Anna şunları dile getiriyor: ‘yavaş öz bakım diyoruz ve anlatmak istediğimiz 20. Yüzyılda kapitalizm ve tüketimcilik, kendimize bakma isteğimizi kötüye kullanarak bunu daha fazla tüketmek, daha hızlı yaşamak, daha hızlı alışveriş yapmak üzere programlanmamıza sebep oldu. Oysa cilt hücrelerinin yenilenmesi zaman alır, kaçınılmaz yaşlanma süreci de öyle, yaşlanma yavaş bir süreç olduğundan hızlı düzeltmeler etkili olmaz. Cilt bakımına kalıcı ve ömür boyu yavaş bağlılık gerekir. Cilt bakımı çok temel ve çok basit olabilir; üstelik pahalı olması da gerekemez; ama kalıcı olması şarttır. Yavaş öz bakım derken bunu söylemek istiyorum’

Fazla ürünler kullanmadan, aceleci yöntemler izlemeden oluşturulacak bir cilt bakım rutini düzenli kullanımda etkisini gerçekten gösteriyor. Karma – yağlı cildimde Abtira’da en sevdiğim ürünlerden biri olan Herbal Tea yüz toniği, aktif içerik olarak %5 oranda BHA (söğüt kabuğu özünden elde edilin doğal salilisik asit) ve %5 oranda Niasinamid içeriyor. Sadece akşamları rutinime dahil ettiğim bu tonik, gözle görülür şekilde cildimde aydınlanma ve cilt tonu eşitliği sağladı. Bu toniğin soyucu etkili bir tonik olduğunu hatırlatmakta fayda var, ardından nemlendiricinizle rutine devam edebilirsiniz.

TAKK Her Vücudun İhtiyacı – NEM serisi

TAKK

Diğer bir yavaş güzellik markası ise globale açılmış, özgün bir marka olan TAKK. Minimalizmi benimseyen marka, rutinde sadece temel ürünler olması gerektiğini dile getiriyor. Bu şekilde tüketicinin hem cildini, hem de zihnini yormayan bir marka.

Her ürün için tek bir formülü var markanın; yani tek bir duş jeli, tek bir vücut losyonu, tek bir diş macunu, tek bir yüz kremi gibi. Bir an sarsıldınız değil mi? Oysa alışılagelmiş markalarda en az 10 çeşit duş jeli, en az 5 çeşit yüz kremi olmalıydı. Aslında olmasına gerek yok, hepsinin temel işlevi aynı. Bu sıra dışı markanın kurucusu, uzun yıllar kozmetik sektöründe global markalarda üst yönetim görevlerini üstlenmiş, Oxford Üniversitesi’nde MBA eğitimi almış olan Pınar Akıskalıoğlu’na yavaş güzelliğin TAKK için ne anlama geldiğini sorduğumda şu cümlelerle ifade ediyor: ‘gereğinden fazla tüketimin, doğaya atılan plastiğin, her gün ısınan dünyamızın cildimize etkilerini hiç bir krem ya da serum iyileştirmeyecek. Hep birlikte güzel olabilmenin tek yolu tüketimimizi yavaşlatmak ve atığımıza sahip çıkmak. Tüketimi regüle etmenin ve azaltmanın olumlu psikolojik etkileri de sizi şaşırtacak. Kişisel bakım ürünleri tercih ederken mucize kürler, ultra bilimsel çalışmalar değil, doğaya ve insanlığa saygıyı aramanın zamanı geldi.’

Kozmetikte ilk defa karşılaştığım bir abonelik yöntemine de sahip TAKK. Dilediğin TAKK ürünlerinde bir paket oluşturup, tüketim sıklığını belirtiyorsunuz, sonra buna göre TAKK size belirttiğiniz aralıklarda ürünleri otomatik gönderiyor. Bu da aslında yavaş tüketime olanak sağlıyor, yeni ürün peşinde koşmak zorunda kalmıyorsunuz.

TAKK yüz bakım kremi karma cildimle anlaşan (çünkü zaten tek bir krem olduğunda her cilt tipine uygun olacak şekilde formüle edilmiş) hafif ve cildimi neme doyuran bir nemlendirici oldu. İçerisinde cilt bakımının temel vitaminlerini barındırıyor; türev A vitamini, türev C vitamini ve E vitaminin yanı sıra rezene tohumu yağı gibi doğal antioksidanlar ve emolyan özellikleriyle cildi yumuşaran ylang ylang yağı gibi doğal yağlar içeriyor. Gözenek tıkamayan, hafif ama bir o kadar da kuruluk varsa eğer gideren bütüncül bir yaklaşımla hazırlanmış başarılı bir formüle sahip.

Bebekler için saç ve vücut şampuanı – Little Pure Project

PURE PROJECT

Yavaş güzellik ve doğal bakım deyince Pure Project hem yetişkin hem de bebek cildi için geliştirdiği ürünlerle saf ve etkili bir bakım sunuyor. Annelik süreci de ister istemez kişiyi hızlı tüketime iten bir süreç, istek ve ihtiyaçların bazen ardı arkası kesilmiyor. Fakat hem size hem de bebeğinize uyan, nazik ve etkili bir ürün bulursanız yavaşlamanız da mümkün oluyor. Doğallık, bilimsellik ve içtenliği birleştirip, ürünlerine yansıtan markanın kurucuları bir anne ve kız; kimya mühendisi Doç. Dr. Gözde Tansuğ ve ekonomist Cansın Tansuğ. Markanın kurucu ortağı Cansın Tansuğ, yavaş güzelliği bana şu şekilde anlattı: ‘slow beauty sadece cilt bakımını değil, yaşamın tüm alanlarını kapsar. Bizim için slow beauty, bilinçli ve dengeli olmayı, kalite, refah, sürdürülebilirlik, bütünsellik ve doğallığı içeren bir yaşam biçimidir. Bu yaşam biçiminde ilk önce kendimize özen gösterirken, vücudumuzun en büyük organı olan cildimizi de unutmamalıyız. Cildimiz için uzun soluklu, bizi mutlu eden ürünleri tercih etmeliyiz. Biz, doğallığı, bilimselliği ve içtenliği benimsemiş kimya mühendisi bir anne ve ekonomist kızı olarak başladığımız Pure Project yolculuğumuzda, yavaş ve sürdürülebilir yaşam biçiminizin bir parçası olacak doğal, kaliteli ve etkili ürünler geliştiriyoruz.’

Pure Project’in yüz yıkama jelini özellikle çok sevmiştim, ilk kullandığım ürünü ise oğlum Batuhan içindi. Pure Project saç ve vücut şampuanı en nazik sürfaktanlar ve bolca emolyanlarla formüle edilmiş, hassas bir temizleyici. Batuhan’nın cildi kuru, ona ürün seçerken özellikle çok dikkatli oluyorum. Hem saçını, hem vücudunu yıkadığım bu ürün, cildini asla kurutmadı, içeriklerinin doğal ve organik olması da özellikle ilk yıllarında tercihimdi. Hala oğluma severek kullandığım ve çevremde bebek sahibi olanlara da sıkça önerdiğim bir ürün.

Yazının başında slow beauty – yavaş güzelliğin ortak bir ‘az tüketim’ teması olduğunu dile getirmiş fakat her markanın bu tanıma çeşitlilik kattığından söz etmiştim. Bu çeşitlilikte asıl olanın sadece kendi bedenimizi değil, bir bütün içinde, dünyamızı da düşünmek. Bize iyi gelenin, toplumun geneline de iyi gelmesini arzulamak ve çabalamak.

Daha az tüketim; cildinize, psikolojinize ve bütçenize şüphesiz çok iyi gelecek.

Written By
More from Ceyda Sinağ
Cilt Bakımında Mikrobiyom Devrimi
Cilt bakımına yepyeni bir yaklaşım: Cilt ekosistemi anlamak Şüphesiz cildin mikrobiyomumun cilt...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir