Yaşlanmanın Yeni Odağı: Enflamasyonu Nasıl Engelleriz?

Güzellik dünyasında eskinin gerçek dışı ideallerinin değişmeye başladığı bir döneme şahitlik ediyoruz; doğal ciltlerin özgürce sergilendiği, sonsuza kadar genç kalmak gibi gerçek dışı hedeflerin değil yaş almanın güzelliklerinin de konuşulduğu bir dönüşümün içerisindeyiz. Ne var ki güzellik hedeflerimiz artık daha ulaşılabilir ve gerçeği yansıtsa da ‘gençliğin’ büyüsünden, gençliği muhafaza etmenin yollarını aramaktan kendimizi geri koyamıyoruz. Sektör de hala aynı sorunun peşinde ‘Cildi yaşlandıran faktörler neler ve bu konuda neler yapabiliriz?’ Soru basit ama cevabı oldukça zor. Çünkü cilt yaşlanması tek bir neden ile açıklanamıyor.

Yaşlanma ve epigenetik uzmanlık alanı olan ünlü profesör David A. Sinclair ‘Neden Yaşlanıyor ve Neden Yaşlanmak Zoruda Değiliz’ isimli kitabında neden yaşlanıyoruz sorusunu açıklayacak tek bir genel teori olmadığını, yaşlanmanın ve beraberinde getirdiği hastalıkların bir çok nedeni bulunduğunu dile getiriyor. Bunlardan bazıları telomerlerin kısalması, kök hücrelerin tükenmesi, mitokondriada meydana gelen işlev bozuluğu, hücreler arası iletişimin değişikliğe uğraması ve enflamasyona neden olan moleküllerin üretilmesi. Bu yazıda bu bahsettiğimiz son etkene odaklanacağız yani enflamasyona.

Enflamasyona bağlı yaşlanma, yabancı kaynaklardaki adıyla ‘inflammaging’, son yıllarda güzellik camiasında markaların da bu yönde araştırmalarını dile getirmesiyle daha sık konuşuluyor olsa da aslında yeni bir konu değil. Nitekim yedi sene önce doktor James Spurgeon ile cilt yaşlanması üzerine gerçekleştirdiğim röportajda kendisine ‘Cildi ne yaşlandırır?’ diye sormuş, ‘Cilt yaşlanması karmaşık ve bir çok nedeni olan bir süreç. Eğer cildi yaşlandıran tek bir nedeni düşünmemi isteseydin enflamasyon derdim.’ cevabını almıştım.

Enflamasyon vücudun kendini koruması için gerekli ve son derece önemli bir mekanizma olsa da bunun kronik hale gelmesi tüm vücut için olduğu gibi en büyük organımız olan cildimiz için de yıpratıcı oluyor. Dr. Spurgeon’a göre enflamasyona neden olan faktörler ‘işlenmiş şekeri yüksek olan beslenme tarzları, kızartılmış besinler, enfeksiyonlar, stres ve kalitesiz uyku. Cilt yaşlanmasına neden olan bir diğer faktörse hava kirliliği, kozmetikler, plastikler ve tarım ilaçlarının neden olduğu toksinler.’ Buradan anlıyoruz ki sadece bakım ürünleriyle değil hayat tarzımı kapsayacak bir değişiklikle yola çıkmalıyız. Kozmetikler konusunda ise enflamasyon ile mücade etmek için hem yapmamız gerekenler hem de yapmamamız gerekenler mevcut.

Yaşa bağlı olarak ortaya çıkan enflamasyon ile mücadelede öncelikle cilt bakım rutinini akıllıca oluşturmak gerekiyor. Fazla kalabalık rutinler, özellikler hassas ciltler üzerinde baskı yaratacağından ciltte tepkiye yol açabilir. Öte yandan yaşla birlikte sebum üretiminin azalmasıyla cildin daha kuruduğunu ve bu yüzden de daha hassas hale gelebileceğini göz ardı etmemek gerekiyor. Bu yüzden cildin sadece ihtiyacı olan temel adımlarla ilerlemek önemli. Öte yandan peeling sonrası aktifleri ya da esansiyel yağları cilde uygulamak da kaçınmamız gereken bir diğer nokta. Ciltte hali hazırda gözle görülen enflamasyona bağlı kızarıklık mevcut ise özellike antioksidan yönünden zengin yatıştırıcı içerikleri bakım rutininde öne çıkarmak önemli. Yeşil çay ekstresi, Panthenol, Niasinamid, seramidler ve fermente içerikler özellikle tercih etmek isteyeceğimiz içerikler olmalı. Ayrıca bu dönemde cilt yatışıncaya kadar aktif içerik kullanımını bir süre durdurmak da önemli. Yani hem rutinin içeriğine hem de ürünlerin içeriğine dikkat etmemiz gerekiyor. Bu anlamda enflamasyona bağlı cilt yaşlanması için tercih edebileceğiniz bir kaç ürünü yakından inceledik.

Kaine Pürüz Karşıtı ve Canlandırıcı Bariyer Koruyucu Kombuça Özlü Ampul

Jel dokulu bu serum, baz olarak %73 oranda Kombuça kullanıyor. Antioksidan yüklü bu baz içerisinde cilt ile özdeş Skualan, farklı moleküler boyutlarda Hyaluronik asit, cildi yatıştıran Allantoin ve cildi onarmada etkili %5 oranda Panthenol bulunuyor. Cildi nemlendiren ve aydınlatan bu serum aynı zamanda cildin doğal fonksiyonlarını kusursuz yerine getirmesi için ideal ortamı hazırlıyor.

Oio Lab Supercharged Glow Facial Serum

Yaşla birlikte canlılığında azalma olup, donuklaşan ciltleri agresif olmadan eski canlılık ve parlaklığına dönüştürmede etkili olan bu serum aynı zamanda cilt onarımı üzerinde de çalışıyor. Cildi yatıştıran ve tonunu eşitleyen patentli yabani Indigo tohumu özü, cilt bariyerini sağlamlaştıran mantar özü, kızarıklığı azaltan Rubistem içeriği ile donuk ciltlere hassas ve etkili bir kırışıklık bakımı sunuyor.

Abtira Bio Skin Dengeleyici Serum

Cildin mikrobiyom dengesini gözeten, özellikle enflamasyona olarak bağlı düzensizlikleri gidermede etkili olan serum prebiyotik olan iki farklı türde mikroalg içeriyor. Yapısı incecik, ciltte ağırlık yapmayan ve çok hızlı emilen serum hem cilde hem de saç derisine uygulanabiliyor. Aloe Vera ile yatıştırıcılığı arttıran bu serum minimal içerik listesi ile de cildi yormuyor.

Darphin Intral Inner Youth Rescue Serum

Darphin’in meşhur serumu özellikle tepkili, kızaran ciltleri kısa sürede rahatlatıyor, kızarıklık görünümünü azaltıyor ve cildi nemlendiriyor. Adeta tonik kıvamında olan, ince yapılı serum yüksek oranda cilt yenileyici Panthenol, yüksek antioksidan kapasitesi ile enflamasyonu hedef alan Resveratrol, Yeşil Çay özü, fermente içerikler ve cildi yatıştırmada etkili diğer doğal kaynaklı antioksidanlar içeriyor.

Written By
More from Ceyda Sinağ
YAVAŞ GÜZELLİĞE İNANAN MARKALAR…
Günümüzde her şeyi hızlı tüketmeye programlandık, bu yüzden bugün ‘yeni’ olan bir...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir