Beden Olumlamaya kardeş mi geliyor, yoksa rakip mi?
YAZAR: AV. MERVE ÖZKAN
Beden Pozitif:
Bacaklarımı kalınlığıyla, selülitlerimle her haliyle seviyorum. Çok güzeller çünkü bana aitler.
Beden Nötr:
Bacaklarımı seviyorum çünkü yürümemi, koşmamı sağlıyorlar. Bedenim, sadece dış güzellikten çok daha fazlası…
Beden nötrlüğü, beden olumlamadan farklı olarak görüntümüzü sevmemiz üzerinde değil; bedenlerimizi olduğu gibi kabul etmemiz, onun inanılmaz bir düzende işleyen sistemine ve bize sunduğu imkanlara minnettar olmamız; dahası sığ fiziksel görünümden çok daha fazlası olduğunun farkındalığını yaşamaya odaklanıyor.
Her gün kendimizi sevmek zorunda hissetmek yerine; kendimizi olduğumuz gibi kabul edip bedenlerimizin bize sunduklarına minnettar olarak mutlu olabileceğimizi bizlere hatırlatıyor. Beden pozitif-Hayat pozitif mottosu yerine; Beden Nötr-Hayat pozitif mottosuyla ilerleyerek, kendini sevme yolculuğunda henüz başarılı olamayan kişilere farklı bir kapı açıyor.
Bacaklarındaki selülitlere odaklanıp kendini kötü hissetmektense, yürüyebildiğin, koşa bildiğin için bacaklarına minnet duymayı deneyebilirsin.
-Nötr Beden akımı-
Beden nötrlüğü, her ne kadar beden olumlamanın çevresinden dolaşsa da; farklı bir yol alternatifi ile yine hayat pozitif noktasına varmaya çalışır. İncelediğimiz zaman görürüz ki beden nötrlüğü, kendini sevmek zorunda hissedip bir türlü sevemeyen kişileri hileli şekilde adeta bay-pass yaparak pozitifliğe ulaştırmaya çalışır. Ama küçük bir spoiler: Beden tarafsızlığını yeterince iyi şekilde ve sürekli uyguladığınızda bir zaman sonra bedeninizi sevmeye başladığınızı fark edebilirsiniz.
Beden Olumlama, kısaca güçlü özsevgiyi vurgular, bedeni her haliyle SEVME’yi ve bedene iyi bakmayı ön plana alır.
Beden Nötrlüğü ise, bedenin yapabildiklerine odaklanır. Bilinçli farkındalık’la (Mindfullness) hareket etmeyi öğütler ve bedene salt görüntüden çok daha farklı anlamlar yükleyerek farklı bakış açıları kazandırır.
Nötrlüğün, pozitifliğe açıldığı bu kapılarda asıl önemli olanın uygulanabilirlik olduğunu hatırlamamız gerekir. Uygulanabilirlik açısından ise kendinizi yeni kavramlar karmaşası içerisinde bulmanıza gerek yok. Hayatımızı daha pozitif, güzel geçirmeye odaklıyız sonuçta. Dolayısıyla benim naçizane fikrim, sadece birini seçmek zorunda olmadığımız yönünde. Hatta aynı anda kullanıldıklarında yapbozun parçaları gibi birbirlerini nasıl da tamamladıklarını görebilirsiniz.
İnsan duygu ve düşünceleri değişkendir. Her gün farklı bir düşünce ve duyguda olabiliriz. Günlük, anlık mod’larımız vardır. Bir gün kendimizi kötü saçlarımızla bile güzel hissederken, diğer gün ne yaparsak yapalım (Makyaj da yapsak , fön de çektirsek) kötü hissedebiliriz. Kendimizi iyi hissettiğimiz zamanlarda beden olumlama’nın ilkeleri ile hareket edip kendimizi şefkatle sevebiliriz. İşlerin tersine döndüğü günlerde yani ne yaparsak yapalım kendimizi beğenemediğimiz günlerde kendimizi sevemediğimiz için enerjimizi daha da aşağı düşürmek yerine, beden nötrlüğünü devreye sokabilir; bedenimizin işlevselliğini fark edip, bize sundukları için ona teşekkür ederek pozitifliğimizi artırabiliriz. Haydi bir örnekle uygulama yapalım. Hazır mısınız? Genel itibariyle bedeninizi sevmeniz gerektiğini biliyorsunuz ve bunun için kendinizi sevme çalışmaları yapıyorsunuz. Ancak bacaklarınızı çok kalın buluyorsunuz ve bir türlü sevemiyorsunuz. -Unutmayın ki, beden görüntüsünde genetiklerimizin çok etkisi vardır. Yani vücut yapısı olarak kalın bacaklı bir vücut yapınız varsa kendinizi, sağlığınızı bozacak ekstrem diyet ve egzersize mahkum etmenizin hiçbir anlamı yok. – Evet, bacaklarınız kalın olabilir, görüntüsünden bir türlü hoşnut olamıyor olabilirsiniz ama o bacak yürümenize izin veriyor. Koşmanıza, dans etmenize, başka yerlere gidip seyahat etmenize, araba kullanmanıza izin veriyor. Bunların, bacağınızın size sunduğu imkanlar olarak farkındalığını yaşarsanız, size sunduklarından dolayı bacaklarınıza şükredip hayatınıza çok daha pozitif bakabilirsiniz. Farklı bir şey fark ettiniz mi? Bacaklarınıza işlevlerinden dolayı minnet etmekle başladık, ancak işlevlerini sıraladıkça minnetin sevgiye dönüşebildiğini gördünüz mü? Bakış açımızı değiştirebildiğimizde hayatımız da değişecek. Buna inanın. İnsanın büyülü dünyasına hoşgeldiniz.
KAYNAK: www.verywellmind.com
( Dr.Kristen Fuller tarafından
Dr.Carly Snyder ‘in Tıbbi Görüşleri alınarak yazılmıştır. 11 Haziran 2021 )