Eş dost toplantıları, hafta sonu kaçamakları, can sıkıntısı derken bahanesi saymakla bitmeyen “gece yemek yeme” alışkanlığı, belki de dünyanın en tatlı keyfi…
Durumu bir basit kaçamak veya eğlenceden çıkartıp ele aldığımızda bize kalan ise uyanınca hissettiğimiz şişkinlik, günlük hayatımızı ele geçiren kronik yorgunluk ve pek tabii akabinde gelen sağlıksız beslenmeye dayalı kilo artışı, form bozukluğu.. Ah tabii bir de diyeti bozmanın o derin pişmanlık duygusu..
İtiraf ediyorum, her ne oluyorsa gece vakti o pizzalar daha bir keyifli, sıradan bir dilim ekmek bile bir parça peynirle çok daha lezzetli ve mutluluk verici olabiliyor bazen..
Sebebi ise, günün yorgunluğundan arınmış, koltuğumuzda ayağımızı uzatırken veya bir arkadaş toplantısının orta yerinde kahkahalara karışan lokmaları yalayıp yutarken keyif almaya çok daha meyilli oluşumuz..
Yemek yemenin bir yaşam devamlılığını sağlamaktan çok daha fazlasını ifade ettiği bu akşamlar ise, şimdilerde yakmaya çalıştığımız yağlarımızın en baş sorumlularından biri..
Yapmamak gerektiğini bildiğimiz, ama yapmaktan geri durmadığımız şeylerin o hain döngüsü içinde gidip geliriz kimi zaman. Bu döngü mesele yemek yemek olunca günde en az on kez başımıza gelir ve sabrımızı sınar.
Bir gece vakti bu hain düşünceler kapımızı çaldığında, gün boyu gösterdiğimiz irade ardına bakmadan kaçıverir de bizi savunmasız bırakır ya hani…
Hiç o iradeyi tam kaçarken tutup görevinin başına getirmeyi denediniz mi?
Eğer denediyseniz, o duygunun ne büyük bir gurur tablosu çizdiğini en iyi siz bilirsiniz.
Sadece yemek konusunda değil, nerede ne yapıyor olursanız olun, iradeniz sizinle olduğu sürece kendinize daha çok güvendiğiniz bir gerçek!
Buraya kadar her şey tamam, tüm tespitlerimizi de yaptık. E peki o yemekler ile savaşırken ne yapalım da iradeyi görevinin başında tutalım?
İRADE EGZERSİZİ :
1- Salatalık sevmez misiniz?
Salatalık sevmeyen, çerez niyetine yemeyen sanıyorum ki yoktur. Hiç yoktan etrafı saran o kokusuna kanıp salatalığı aburcuburla bir tutan beyin ise çoktur. Beynimizi kandırmak oldukça basit, kendinize “sınırsız” pizza yerine “sınırsız” salatalık ikram edin. Çünkü iradenizin işi yemeğin kendisinden çok, o’na çizdiğiniz sınırlarla! İrade, sınırları gördüğü zaman korkup kaçıyor.
2- Hayal etmeye ne dersiniz?
Hayal kurmayı seven, hatta hayalperestlikten çıkıp hayalleri gerçekleştirmeyi seven biriyseniz, iradeniz çok şanslı! Hayallerinizi ve hedeflerinizi aklınızdan çıkarmayın. Üç dakika içerisinde tüketeceğiniz pizza mı, yoksa hayal ettiğiniz o mükemmel sağlıklı yaşam rutini mi? İyi bir hayal gücü, iradeyi yerinde tutan en mükemmel şeydir.
3- Diyelim yediniz… Peki ne kadar yediniz?
Kabul etmek gerekir ki her an irademizi konuşturmak da istemiyor, bazen kaçamak yapmayı pek tabii ki hepimiz seviyoruz. Burada önemli olan iradenizin “nereye kadar” kaçtığı.. Fazla uzaklaşmadan yakalarsanız, tatlı bir oyun oynamış olursunuz. Ufak bir eğlencenin kimseye zararı yok. Aman dikkat, gözden kaybolmadan iradenizi yakalayın! Bence bunu yaparsınız!