Geniş gözenekler hepimizin korkulu rüyası. Özellikle fondötenimiz gözeneklerimizde biriktiğinde veya komedonlara ev sahipliği yaptığında onlardan kurtulmak için can atıyoruz. Peki gerçekten gözeneklerimizle vedalaşmak mümkün mü?
Gözeneklerimiz aslında bir cilt sorunu değil, cildimizin nefes aldığı ve normal olarak hepimizde var olan bir nevi “hava kanalları”. Ancak zamanla farklı farklı nedenlerden genişleyerek daha görünür bir hale geliyor, yağ ve çevresel kirlerle kaplandığında ise başımızın belası komedonlara mesken oluyor. Peki gözeneklerimiz neden genişliyor?
Geniş gözenekler genellikle karma ve yağlı cilt tipinde görülüyor. Ancak cilt tipinden bağımsız olarak geniş gözeneklere sebep olabilecek farklı faktörler de var. Bunlar:
• Genetik faktörler
• Yaşlanma ve kolajen kaybı
• Güneş hasarı
• Hormonal değişiklikler
Peki bu sebeplerden biri veya birkaçı bizde varsa, veya nedenini bilmesek bile geniş gözeneklerimizden rahatsızsak nasıl bir cilt bakım rutini izlemeliyiz?
İlk iş temizlik: Gözeneklerin genişlemesinin pratikteki nedeni içlerine dolan kirler. Dolayısıyla uygulamamız gereken ilk bakım onları temizlemek. Ancak gözenekleri arındırırken cildi tahriş etmek daha büyük sorunlara yol açabilir. Kaş yaparken göz çıkarmamak için nazik bir temizleyici kullanmak gerekli.
Tonikleme: Tonikler, içerdikleri etken maddeler farklılık göstermekle beraber genelde gözenekleri sıkılaştırma amacı taşır. İçeriğinde yeşil çay, retinoid, niacinamide gibi gözenek bakımında etkili içerikler olan bir tonik temizlenmiş gözenekleri sıkılaştırmak için yardımcı olur.
Nemlendirmeden olmaz: Yağlı ciltlerin nemlendirilmeye ihtiyacı yoktur efsanesinin aksine, nemsiz kalan cilt daha fazla yağ salgılamaya başlar ve gözenekler daha da genişler. Cilt bariyerini güçlendirmeye yardımcı olan ve aşırı yağ üretimini kontrol eden hafif bir nemlendirici, rutinin olmazsa olmazlarındandır.
Haftalık bakım: Haftada bir cildimizde “derin temizlik” yapmak gözenek görünümünün önüne geçmenin şartlarından. Ölü cilt hücrelerini ve gözenekleri tıkayan kirleri uzaklaştırmak için bir kil maskesinden yardım alabilir, daha derin biz temizlik için “fiddy” metodunu kullanabilirsiniz. Fiddy metodunu buradan okuyabilirsiniz.
Sağlıklı cildin koşulsuz adımı güneş koruyucu: Güneş koruması, cildin sağlığı ve genel görünümü için en önemli adımların başında geliyor. UVA ve UVB ışınlarına maruz kalmak, ciltte erken yaşlanma belirtilerine (ince çizgiler, kırışıklıklar, lekeler) ve gözenekli cilt görünümüne neden olabiliyor. Güneş ışınlarının zararlı etkileri arasında kolajen yıkımı, pigmentasyon sorunları, aşırı yağ üretimi gibi pek çok problem yer alıyor. Her gün -evden çıkalım veya çıkmayalım- iki parmağımızı kaplayacak miktarda en az SPF 30 koruma içeren bir güneş kremi sürmek tartışmasız şart. Tabii ki gözenekleri tıkamayan, hafif formüllü ve yağsız bir güneş kremi kullanarak.
Medikal Tedaviler
Bunların hiçbiri işe yaramazsa kendimizi tıbbın güvenli kollarına bırakmaktan başka çare yok. Gözenek tedavisinde başvurulan pek çok medikal yöntem var.
Kimyasal peeling: Kimyasal peeling, cilt yüzeyindeki ölü hücrelerin soyulmasına yardımcı olan kimyasal maddelerle yapılan bir işlem. Ayrıca gözeneklerin temizlenmesine ve sıkılaştırılmasına katkıda bulunuyor.
Lazer tedavisi: Kolajen üretimini teşvik ederek gözeneklerin sıkılaşmasına ve daha az belirgin hale gelmesine yardımcı olan fraksiyonel lazer ve non-ablatif lazer tedavisi gibi yöntemler sıklıkla tercih ediliyor.
Mikrodermabrazyon: Cilt yüzeyindeki ölü hücrelerin mekanik olarak soyulmasıyla gözenek görünümünü azaltan mikrodermabrazyon, aynı zamanda cildin daha pürüzsüz ve genç görünmesini de sağlıyor.
Dermaplaning: Cildin üst tabakasını düzgünleştirmek ve gözenekleri temizlemek için özel bıçak kullanılarak yapılan bir işlem olan dermaplaning muhakkak uzman bir hekim tarafından uygulanmalı.
Radyofrekans tedavisi: Son günlerde ev tipi cihazlarla daha popüler hale gelen radyo dalgaları kullanılarak ciltteki kolajen üretimini uyarılıyor ve gözeneklerin sıkılaşmasına katkıda bulunuluyor.