“MAVİ GÜZELLİK” NEDİR, BİR FİKRİNİZ VAR MI?

Muhtemelen şu anda bu yazıyı okuyorsunuz çünkü “mavi güzellik” teriminin ne anlama geldiği hakkında çok detaylı bir bilgiye sahip değiliz!  Mesela, yeşil güzelliğin yeni bir formu mu veya okyanustan ilham alan güzellik ürünleri mi? Ya da bambaşka bir kavram mı? Dürüst olmam gerekirse, üçünden de biraz. Özetle mavi güzellik, okyanusa ve içindeki her şeye odaklanan temiz güzellik dünyasının bir alt bölümü…

Tayland , “Oksibenzon”, “Oktinoksat”, “4-methylbenzylidene camphor” ya da “bütilparaben” bileşenleri içeren güneş kremlerinin ulusal deniz parklarında kullanımının yasaklandığını duyurdu.

Mavi güzellik konusunda yeniyseniz veya bunun sadece yunusları ve kaplumbağaları etkileyen bir şey olduğunu düşünüyorsanız gelin biraz inceleyelim. Her yıl okyanuslarımıza en az 98 milyon ton plastik karışıyor. Bunu bir perspektife oturtmak gerekirse, 3 milyon balinadan oluşan bir grup toplayabilirsiniz ve onlar yine de bir yılda okyanustaki tüm plastikten daha az ağırlığa sahip olur! Tüm okyanus kalıntılarının yüzde 80’i, yüzey sularından derin deniz tortullarına kadar her yerde bulunan atık plastikten geliyor.

Bu istatistikler endişe verici ve güzellik camiasının bunları yaratmada büyük bir rol oynadığı inkar edilemez. Credo Beauty’de sürdürülebilirlik ve etkiden sorumlu başkan yardımcısı Mia Davis, “Güzellik endüstrisi her yıl 100 milyardan fazla kozmetik ambalaj ve yaklaşık 22 milyar tek kullanımlık poşet üretiyor” diyor. “Bunların büyük çoğunluğu saf plastikten yapılmış ve geri dönüştürülemez.”

Peki kulağa korkutucu gelen bu yeni bilgiyle ne yapmalı? Kendinizi eğitin, arkadaşlarınıza söyleyin ve soruna daha fazla katkıda bulunmayacak güzellik ürünlerini seçmeye çalışın.

Sorunu çözmeye yardımcı olmak amacıyla, mavi güzellik markaları, ürün ambalajlarını yapmak için okyanus temizliği sırasında toplanan plastiği (“okyanusa bağlı” veya “okyanus atığı” plastik olarak da bilinir) kullanıyor . Okyanusa bağlı plastik genellikle bir kıyı şeridinin 30 mil yakınında bulunan plastik olarak tanımlanır ve okyanus atığı plastik zaten denize giden plastiktir.

OBP ve OWP kullanmak, yarattığımız mevcut karışıklığı temizlemenin ve gelecekteki bir karışıklığı da önlemenin harika bir yolu.

Tüm bu bilgilerin ışığında su ayak izimizi azaltmak da çok önemli;

Su Ayak İzimizi Nasıl Azaltırız?

*Satın aldığınız ürün ne kadar uzaktan geliyorsa, su ayak izi de o kadar fazla demektir. Bu sebeple yerli üreticiden alışveriş yaparak doğaya pek çok yönden katkıda bulunabilirsiniz.

*İşlenmiş gıda tüketiminizi azaltarak su ayak izinizi ciddi oranda düşürebilirsiniz.

*Musluğunuz için su aeratörü kullanın. Bu musluktan akan suyun hayayla karışarak dengeli akışını sağlayan cihaz ve tükettiğiniz su miktarını büyük bir oranda azaltmakta.

*Su borularınızı izole edin. Bu fazladan su harcamanızı engelleyecektir.

*Gri su sistemiyle duş ve mutfak sisteminde suyu yeniden kullanarak su ayak izinizi azaltın.

İşte alabileceğiniz okyanus dostu markalar…

Burçak ŞENER

Written By
More from Burçak Şener
Gıdanın Geleceği Denilen “Etsiz Et” Nedir, Biliyor Musunuz?
Son dönemde dünya gıda gündeminin parlayan yıldızı et. Ama bildiğiniz gibi et...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir