2021’i şimdiden sevdim! Artık gereksiz, kafa karıştırıcı hiçbir şeye hayatımda yer yok ve en güzeli bu cilt bakımında da geçerli !
Yeni yıla cilt bakım felsefemde bir U dönüşü yaparak giriyorum. Elimin altında ne kadar fazla ürün olursa o kadar derdime çare olur diyordum. Yani cildim mi kurudu, ver nem maskesini; sivilce mi çıktı, bas kurutucuyu… Sanki cildimle bir tenis maçı yapıyorum da o topu attıkça ben de karşılığını veriyordum. Ilk aydınlanışım cildimin benle bir maç yapmadığı oldu! O kendi organik hayatını yaşıyor ve ben ona temel bir bakım yaptığımda bile aslında kendi sorunlarını benim yardımım olmadan çözebiliyor. İkinci olarak ise cilt bakımında zihnimi serbest bırakmanın bile cildime iyi geldiğini gördüm. Böyle anlatınca artık minimal bir bakıma geçtiğim anlaşılabilir, hayır, tam öyle değil; hala 3 ürünle bakım yapıyorum diyemem. Sadece gerçekten güçlü ve güvenilir ürünlerin beni daha iyi hissettirdiğini keşfettim. Diyeceğim o ki, artık kısa cilt bakımları yapıyorum ve bu bana iyi geldi.
Cilt bakım dünyasına bir cisim yaklaşıyor!
Akıllı cihazların cilt bakımına girişine nasıl bakıyorsunuz? Ben özellikle cilt bakım merkezlerini çok ziyaret edemediğimiz bu dönem için evde bu akıllı cihazlarla bakım yapmanın harika olduğunu düşünüyorum. Bu fikrimi güçlendiren ise İsveçli Foreo markasının LED ışık teknolojili UFO akıllı maske terapi cihazı oldu. Markanın titreşimli temizleme cihazı Luna’yı epeydir kullanıyorum ve çok seviyorum ama bu maske terapi cihazı UFO hakikaten galaksinin en ilginç ve en güzel icatlarından biri!
Saniyeler içinde etkisini gösteren bir cilt bakımı sağlamak için geliştirilmiş bu cihazla maske uygulamak toplamda 90 saniye sürüyor. Çalışmaya başlaması için cihazı akıllı telefonunuza eşliyorsunuz, daha sonra seçeceğiniz maskeye göre kendini programlıyor ve buna göre cilde ışık ve ısı veriyor. Avucunuzun içine sığan akıllı maske cihazının kendine ait Kore cilt bakım içerikleri ile hazırlanmış maske formülleri var. Cihaz da sadece bu maskelerle uyumlu çalışıyor. Buraya kadar okuyunca böyle bir cihaza yatırım yapıp onu istediğiniz ürünle kullanamamak can sıkıcı gibi gelebilir. Ben de tam olarak böyle düşünüyordum ama sunduğu maske seçkisinin formülleri gerçekten yoğun ve çok etkili. Ayrıca bu tür cihazlar her gün kullanacağınız türden de değil, kendine özel maskeleriyle cildinize ihtiyacınız olan bakımı özel titreşimli yapısıyla uyguluyor. Bu açıdan bakınca cihazdan gerektiği kadar faydayı zaten alıyorsunuz. Maske içeriğini cildinizin “içtiği” bu bakımlarda beni şaşırtan ise anında işe yaraması…
Örneğin yorgun uyandığım bir sabah “Make My Day” maskesini uyguluyorum ve gerçekten maske terapisi bittiğinde cildimin tonunun iyileştiğini, daha dinç ve aydınlık olduğunu görüyorum. Bu maskenin içeriğinde nemlendirici hyalüronik asit ve kırmızı algler var. Bu yüzden makyaj öncesi uygulamak için de ideal çünkü cildi uyandırıyor ve nemlendirici baz oluşturuyor. Maskeden ve stresten oluşan sivilceleri kurutmak için ise “Matte Maniac” maske terapisini uyguluyorum. İçeriğinde kömür olan bu bakım kil maskesi uygulamamın yerini aldı, özellikle sivilce bakımında çok daha etkili ve pratik. Etkileri bir yana renkleriyle de cezbedici bu serinin tamamı çok güzel, ben fuşya olanı seçtim.
Tek ürün dönemi
Bana bir ay önce “tek bir cilt ürünüyle yetineceksin, bu ne olsun?” diye sorsaydınız size verecek bir cevap bulamayabilirdim ama 1 ay boyunca düzenli kullandığım La Mer Lifting And Firming Mask ile artık bu soruya cevabım var. Bu konsantre maske yıla iyi girmemi sağlayan keşiflerden biri. Serum-krem arası bir dokusu var, sıkılaşma etkisini hissediyorum ama öyle gergin bir hisle değil. Geceleri uygulayıp sabah kalktığımda süper dinlenmiş bir ciltle karşılaşıyorum. Maske, cildin doğal kolajen üretimini destekliyor. Sabahları uyguladığımda ise nem veriyor ve makyaja hazırlıyor. Fotoğraflardaki güzellik filtresi gibi bir etkisi olduğunu bile söyleyebilirim. Tek başına çok şey yaptığı için favorim oldu ve bana iyi geldi.
Akıllı ürünlerin devri!
Yani bir taşla birden fazla kuş vurduğunuz …Cilt bakımına hız katan şeylerden biri de bence fondöten etkisindeki güneş kremleri. Dermoskin Be Light serisinin bu formattaki ürünleri tam “sür ve çık” mükemmelliğinde. Hem cilde eşit bir ton veriyor ve kapatıyor hem de güneşten koruyor. Bunları yaparken de cilt müthiş aydınlık görünüyor. Bu tür ürünlerde doğrudan kendi renginizi yakalamak zor, bu yüzden ben en güzel çözümü light (hafif) ve medium (orta) rengini karıştırmakta buldum, akşama kadar yüzümde kalmasını çok sevdim. Hiçbir ağırlık yapmıyor ve yeni sivilce oluşumuna da sebep olmadığı için bana iyi geldi!
Dene, seveceksin!
Uluslararası bir üne sahip makyaj sanatçısı Natasha Denona’nın kendi markası altında ürettiği göz farlarını yeni keşfettim. Renk kombinasyonları, yoğun pigmentleri ve pratikliği ile bir “bana iyi geldi” ürünü. Dünya çapında bir fenomen haline gelen markanın mini göz farı paletleri tam makyaj çantanıza atmalık. Akşama kadar dağılmayan dokuları ile göz makyajınızın yerinde durduğunu görmek ise harika! Makyajınıza hız katarken kalıcılık da arıyorsanız mutlaka denemelisiniz!