En son üzgün, depresif veya kaygılı hissettiğiniz, evde canınızın sıkıldığı bir anı düşünün, fiziksel olarak hiç aç olmadığınız halde, kendinizi bir şeyler yerken buldunuz mu? Tam da bu noktada yemek duygularınızı doyurmak için bir araçtır aslında. Size iyi geleceğini düşünerek yediğiniz her şey anlık olarak sizi rahatlatsa da uzun vadede suçluluk, pişmanlık gibi duygularla bir arada kalırsınız. Peki sonra?
Suçluluk, pişmanlık gibi duygularla bir arada kalıyor olmak sizi tekrardan yemek yemeye yönlendirir; kısır döngü! İşte bu kısır döngüyü tersine çevirmek için hangi duygular ile bir arada kaldığınızda açlığınızın tetiklendiğini fark etmek ve yemekle duygusal olarak nasıl bir ilişkiniz olduğunu anlamak oldukça önemli.
Duygusal açlığınızı anlamak ve kontrol altına almak için bazı ipuçları:
-Duygusal açlık ve fiziksel açlık arasındaki fark! Duygusal yeme ihtiyacı bir anda ortaya çıkar ve yemeğinizi hemen yemek istersiniz; fiziksel açlık ise daha yavaş bir sürede ortaya çıkar.
-Doymazsınız! Duygusal yemede fiziksel açlığınız sonucunda olduğu gibi doyma hissini hissetmezsiniz.
–Yemekle ilişkinizi anlamlandırmaya çalışın! Fiziksel olarak aç olmadığınız zamanlarda yemek yemenin sizin için nasıl bir işlevi olabileceğini düşünün.
-Farkındalık! Hangi duyguları deneyimlediğinizde açlığınızın tetiklendiğini fark etmek oldukça önemlidir. Örneğin; kendinize dönüp ‘‘Şu anda aç değilim, işimle ilgili bir sorun yüzünden kaygılı olduğum için yemek yemek istiyorum’’ demek daha farkında olmanızı sağlayacaktır.
-Yeme günlüğü! Yediklerinizi ve yeme isteğinizin ne zamanlarda ortaya çıktığını yazın. Hatta mümkünse yemek yemeden önce ve sonra hangi duyguları hissettiğinizi de yazın; aradaki bağlantıyı anlayacaksınız.
-Size ne iyi gelir? Duygusal olarak aç olduğunuzu fark ettiğinizde yemek yemek yerine size iyi gelebilecek başka aktiviteleri denemeye çalışın; tam da o anda buzdolabına doğru ilerlemek yerine arkadaşınızı aramak nasıl olurdu…
Yazar: Klinik Uzm. Psikolog Naz Töz