TAM KAPANMA SÜRECİNDE PSİKOLOJİMİZİ KORUMAYA DAİR…

Yazar: Klnk. Psk. Naz Töz

Ne kadar zor bir süreçten geçiyoruz bir yılı aşkın süredir… Çoğumuz için evde neler yapabileceğimize dair duyduğumuz heyecanın yerini bu sefer tükenmişlik, bıkkınlık aldı. Belki de karantinanın ilk zamanlarımızda yaptığımız şeyler bize artık zevk vermiyor…  ‘‘Artık içim daralıyor bu durumdan’’ diyorsanız bilin ki yalnız değilsiniz…Belirsizliğin hala devam ediyor olması bir yanımızla bizi hayal kırıklığına uğratırken sanki derin bir çaresizlik hissiyle de bir arada bıraktı. Peki durum böyleyken psikolojimizi korumak için neler yapabiliriz?

Kendinizi dinlemeyi ihmal etmeyin: Evdeyken kendinizi kısıtlanmış, bunalmış hissettiğinizde kendinizi bir şeyler yapmaya zorlamaktansa bu sürecin en başından beri kolay olmadığını, kendinize şefkat göstererek sıkılmanın da hakkınız olduğunu hatırlayın.  

Fiziksel egzersizi bırakmayın: Hareket etmek hem ruh halimize hem bedenimize iyi geliyor. Evde daha önce denemediğiniz fiziksel hareketlerle rutininize yenilikler katabilirsiniz.

Anda kalarak, beş duyunuzdan yararlanarak farkındalığınızı arttırın: Kahvenizi içerken bile beş duyunuzu kullanarak farkındalığınızı arttırabilirsiniz. Alın en sevdiğiniz kahvenizi, evdeki favori kösenize gidin, sevdiğiniz bir mum yakarak başlayın… Kahvenizin kokusunu içinize çekerek, içtiğiniz her yudumda tadını alarak farkındalıkla içmeyi deneyin. 

Gününüze odaklanmaya çalışın: Tüm bu belirsizlik içinde hala gününüzü istediğiniz gibi yapılandırmak sizin elinizde. Kontrol edemeyeceğiniz gelecekle ilgili düşüncelere değil günlük rutinlerinize, gününüzü nasıl geçireceğinize odaklanmak size daha iyi hissettirecektir. 

Sosyal medya kullanımınızı kısıtlayın: Siz evin içinde sıkışmış, engellenmiş hissederken başka insanların hayatlarını görmek iyi gelmeyebilir; sosyal medyada insanların sadece göstermek istedikleri yaşamlarını paylaştıklarını hatırlayıp geçirdiğiniz süreyi kısıtlayabilirsiniz. 

-Şükredin: Araştırmalar şükretmenin beynimizdeki serotonin üreten bölgeyi aktive ettiğini, kendimizi daha rahat hissetmemize yardımcı olduğunu gösteriyor. İçinde bulunduğumuz duruma rağmen, hayatınızdaki kıymet verdiğiniz, iyi şeyleri görüp şükretmeyi ihmal etmeyin. 

İçinde bulunduğumuz durumu ve nasıl hissettiğimizi değiştiremesek de kendimizi dinlemek, rutinlerimizde ufak değişikler yapmak hala bizim elimizde. Bu sürecin de geçici olduğunu kendinize hatırlatmanız dileğiyle…

Written By
More from Naz Töz
ÇOCUKLARIMIZA NORMALLEŞMEYİ NASIL ANLATSAK?
(10 yaş altı çocuklar için…) Çocuklarımıza Normalleşmeyi Nasıl Anlatsak? Bir ebeveyn olarak...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir