ROSACEA ‘’ GÜL HASTALIĞI’’ GERÇEKLERİ

Rosacea hastalığı yaygın bir cilt hastalığıdır. Hastalığa, yüzde görülen kırmızı rengi nedeniyle Rosacea (Gül Hastalığı) ismi verilmiştir. Eğer bu cilt hastalığını yaşayan biriyseniz paniğe kapılmanıza gerek yok. Rosacea tedavi edilemez olsa da, yönetilemez değildir. Bakın Amerikan Hastanesi Dermotoloji  bölümünden Dr. Özge Gündüz durumu nasıl anlatıyor. 

Yazar: Gizem Şakar

ROSACEA NEDİR? 

Rosacea ya da bilinen adıyla Gül hastalığı, ciltte kızarıklıkla kendini gösteren ve bulaşıcı olmayan kronik bir deri hastalığıdır. Yüzün orta bölgesinde yatkın kişilerde kolaylıkla çıkıp bir süre sonra geçen kızarıklık şeklinde başlar. Kızarıklık zamanla yüz ortasından çevresine yayılır ve kalıcı hale gelir.

KİMLERDE GÖRÜLÜR? 

30-50 yaş arasında özellikle açık ten ve göz rengine sahip kişilerde, kendisinde veya ailesinde akne, sivilce öyküsü olan ve yine ailede rosacea öyküsü olan kişilerde daha fazla görülebilmektedir. Hastalık kadınlarda daha sık görülse de, hastalığın şiddeti erkeklerde daha fazladır.

  NEDENLERİ NELER? 

Rosacea’nın sebebi tüm yönleriyle tam olarak açıklanmamış olsa da genetik yatkınlık, bağışıklık sisteminin fazla reaksiyonu, halen tam kanıtlanamasa da midede yerleşen

 H. pylori mikrobunun varlığı, burun ve yanaklarda normal flora elemanı olarak bulunan Demodeks akarlarının sayısının artması nedenler arasında öne sürülmektedir.

HASTALIĞIN ÇEŞİTLERİ

Hastalığın 4 alt tipi bulunur:

1. Yüzde kırmızılık ve belirgin damarlanma belirginleşmesiyle seyreden tip,

2. Kırmızılık ve sivilce benzeri kabarıklıklarla izlenen tip,

3. Burun, çene gibi bölgelerde derinin kalın ve kaba bir görünüm almasıyla gelişen tip,

4. Gözde kızarıklık ve göz kapaklarında ödem görülen göz tutulumuyla seyreden tip.

Yüzde kırmızılık oluşturabilecek diğer hastalıklardan ayrımı ve hastalığın alt tipinin belirlenebilmesi için hastalarımızın dermatoloji uzmanınca ayrıntılı öykü ve muayene bulgularıyla değerlendirilmeleri uygun olacaktır.

AKNE Mİ ROSACEA MI? 

Her ikisi de ciltte lekeler olarak kendini gösterdiğinden sıklıkla akne ile karıştırılır.  Ancak ikisi aynı değildir.  Rosacea özellikle yüzün orta bölgesinde, yanaklarda ve burunda olmak üzere ciltte bir kızarıklık olma eğilimindedir. Yaş bu konuda dikkate alınması gereken  bir faktördür. Yetişkinlerde akne görülebilirken, rosacea orta yaş grubunda daha fazla görülür.

PEKİ ROSACEA HASTALARI NELERE DİKKAT ETMELİ? 

1- Sıcak ortamlar (banyo, hamam gibi), soğuk rüzgarlı ortamlar, baharatlı ve acılı yiyecekler, sıcak içecekler, güneş maruziyeti, alkol kullanımı, ağır egzersiz gibi tetikleyici olan durumlardan kaçınılması önerilir.

2- Çay, kahve tüketilebilir, ancak tüketilirken sıcak yerine ılık olmasına özen gösterilmelidir.

3- Rozaceası olan bir kişinin cildi oldukça hassas olup, yanma-batma yakınması bulunabilir. Bu yakınmaları azaltmak için kortizonlu kremlerin kullanımından kaçınılmalıdır. Bu rosacea hastalığını alevlendirebilirler.

4- Bu yakınmalar ve hasassiyet nedeniyle bir kısım hasta yüz yıkamaktan kaçınırken bir kısım hasta da yüzünü çok sık yıkamaktadır. 

5- Deri florasının korunması hastalığın kontrolünde de önemli olduğundan, hastalığa uygun temizleyici ve nemlendirici ürünlerin sabah-akşam düzenli kullanımı önerilmektedir.

6- Ciltte tahrişe yol açabilecek granüllü temizleyicilerden, sıcak su ile yüzü sert şekilde yıkamaktan kaçınılmalıdır.

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

 Rosacea tanısını koyduran özel bir kan testi bulunmamaktadır. Tedavi planında; hastalığı artıran faktörlerin belirlenmesi ve bunlardan kaçınılması, uygun cilt bakım ürünlerinin kullanılması ve rosacea tedavisinin takibi yer almaktadır. Doktorun tedavi için vereceği kremler, haplar veya lazer uygulamalarıyla rozasea bulguları hafifletilebilir, ancak günlük hayat içinde hastalığı artıran faktörlerden kaçınılması, hastalığın alevlenmesinin önlenmesi açısından çok önemlidir. Bu nedenle, kişinin yüzündeki kızarıklığı artıran durumları gözlemlemesi istenir.

 GÜNEŞ KREMİ OLMAZSA OLMAZ! 

Hassas rozasealı ciltlerin kullanımına uygun, SPF 30 ve üzeri güneş koruma faktörüne sahip, parfüm içermeyen bir güneş koruyucu bulutlu günlerde dahi uygulanmalıdır. Eczanelerde rozasealı hastaların kullanımına uygun, aynı zamanda ciltteki kızarık görüntüyü kapatıcı özelliği de bulunan güneş koruyucular bulunabilmektedir. Güneş koruyucuların gün içerisinde 2-4 saatte bir yeniden sürülmesi ve son kullanma tarihlerine dikkat edilmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, öğlen dik güneşte kalınmamalı, şapka ve güneş gözlüğü kullanılmalıdır.

Written By
More from Beril Yilmaz
SONBAHARDA ORTAYA ÇIKAN BEŞ CİLT PROBLEMİ
Havaların aniden soğuması ve mevsim değişikliği maalesef cildimize iyi gelmiyor. Özellikle yazdan...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir