Tadına hala pek alıştığım söylenemez ama Japonya tatili boyunca önüm arkam, sağım solum matcha ile kuşatılmışken nasıl olur da içmem dedim ve içtim. Hatta içmekle kalmadım çayından cappuccino’suna dondurmasından çikolatasına içinde matcha olan neredeyse her şeyi denedim. Her şey bir yana en çok da bu çılgın Matcha kültürünün Japon felsefesindeki yerini ve sağlık için olan önemini merak ettim.
Geleneksel Japon kültüründe bir içecekten fazlası olan matcha aslında binlerce yıl evvele dayanıyor. Uzun saatler oturan keşişler hem sakin hem de uyanık kalmak için matcha içermiş. Özellikle çay seremonilerinde güzellik ve alçak gönüllülüğün sessiz bir kutlaması niteliğinde olan bu içecek konsantrasyon, ana odaklanma ve sakinleşmek için bir iksir niteliğinde.
Lafta değil gerçek bir iksirden söz ediyorum….
Yeşil çayda bulunan L- Theanine amino asidi kan basıncını ve anksiyeteyi düzenleyip insanı hem rahatlatıyor hem de beyne alfa dalgaları yayarken rahatlamış bir uyanıklık hissi yaratıyor.
Samuraylar savaşa gitmeden evvel matcha çayı tüketerek 6 saate kadar enerjilerini üst seviyede koruyup aynı zamanda sakin ve konsantre kalabilirmiş. Bunun sebebiyse hem kafein hem de L- Theanine.
Yeşil çayın doğal içeriği olan kafein konsantrasyon ve berrak bir kafa sağlıyor. Söz konusu kafein olunca yeşil çay da tıpkı kahve gibi metabolizmayı ateşliyor ancak vücuda stres vermeden, kalp hızını ve kan basıncını yükseltmeden kalori yakımını hızlandırıyor.
Ayrıca harika bir antioksidan! Kronik hastalıklardan koruyan ve yaşlanmaya karşı defans niteliğinde olan matcha, yeşil çayın tümünün toz haline gelerek yapılmasından dolayı bütün antioksidan özelliklerini de taşıyor. Hatta dünyanın en uzun yaşayan insanlarının bulunduğu Japonya’nın Okinawa bölgesinde düzenli olarak tüketilen matcha çayının uzun yaşama büyük etkisi olduğu düşünülüyor.
Matcha, önemli miktarda A ve C vitamini, demir, potasyum, kalsiyum ve protein içerirken ayrıca barındırdığı lifleri sayesinde matcha çayı bağırsaklardaki oluşabilecek enfeksiyonları engellemeye de yardımcı oluyor.
PEKİ NEDİR BU MATCHA?
Matcha, yeşil çay yapraklarının kurutulup ardından toz haline getirilmesiyle yapılıyor. Hasat edilmeden birkaç hafta önce gölgede bekletilerek klorofil sağlanmasını arttırılıyor. Klorofil; çayın parlak renk, tat ve antioksidan içermesini sağlıyor. Yüksek klorofil oranıyla kimyasal toksinlerin doğal yollardan vücuttan atılmasına da yardımcı.
Toz haline getirilerek yapılan matcha, çay yaprağının bütününden elde edildiği için yaprak yeşil çaya göre çok daha fazla besleyici özelliklere sahip. Buna ek olarak yaprağın bütün vitamin ve besinlerini de taşıyor.
Gerçekten de bugün anlıyorum ki çayı hazırlamak ve içmek arasında geçen sessiz süreç çayın besleyici özelliğiyle birleşince Japonlar kendilerine gerçekten büyük bir iyilik yapıyorlar. Sadece sağlık değil spiritüel bir an yaşanıyor her yudumda. Tadına alışmak lazım bu doğru, ancak ilaç gibi düşünüp her gün neden bir tane içmeyeyim demek de çok zor değil.
EVDE BİR BAŞINA HAZIRLA!
1 çay kaşığı Matcha çayını bir kaseye koyup üzerine 1 fincan sıcak su ekleyin. Bambu karıştırıcı ile zigzag hareketlerle köpükler oluşana kadar karıştırın. Ardından çayınızı fincanınıza boşaltın ve hazır.. Afiyet olsun.
NEREDEN BULACAĞIZ?
www.betateashop.com ve www.meleztea.com adreslerinden de güvenilir matcha çayları satın alabilirsiniz.