Hayat her alanda, aslında trendlerden ibaret. Bilim her gün ilerliyor ve bilim insanları sürekli olarak kendilerini yenileyerek, güncel metodlar geliştiriyor. Biz yeni anne babalar ise çocuk gelişimi ve sağlığı konularında deneyimine güvendiğimiz büyüklerimize danışmak istiyoruz. Fakat bir bakıyoruz ki sürekli onlarla tartışma halindeyiz! Çünkü onların çocuk büyüttüğü zamanla bugün arasında dağlar kadar fark var ve onların bize söylediği çoğu bilgi artık geçerli değil veya “eski kafalı”.
Biz de bundan yola çıkarak son trendlerle neler değişmiş bir bakalım istedik…
Yenidoğan bebek eldiveni OUT / Özgür Narin Parmakçıklar IN
Eskilerde yenidoğan bebeğe mutlaka eldiven takılır, incecik tırnaklarıyla hassas cildini yaralaması önlenmeye çalışılırdı. Oysaki bugün bebeğin elleriyle kendi veya annesinin yüzüne, onu saran kumaşa, oyuncağına dokunmasının, duyu gelişiminde büyük önem taşıdığı söyleniyor ve eldiven önerilmiyor.
Banyosuz Günler OUT
Eskilerde bebekler haftada 2-3 kere ya yıkanır ya yıkanmazmış. Şimdi IN olan, banyonun akşam rutininde yer alması. Yeni doğan bir bebeğin akşam rutininde banyo olması onu sakinleştirerek uykuya hazırlıyor. Özellikle kolik bebeklerde her akşam veya kriz anında ılık bir banyo yaptırmak çözüm yöntemlerinden biri olarak öneriliyor. Bunun yanında her akşam şampuan kullanımı önerilmiyor ve haftada iki kereyle sınırlandırılıyor.
Ürün önerisi: Yüksek ayaklı küvet hayatımı kurtardı. Gittikçe ağırlaşan bebeğimi her akşam eğilerek yıkamak olayın tüm zevkini yok edebilirdi. OK Baby ayaklı küvet hem ergonomik ve güvenli bir yapıya hem de çok göze çarpmayan, modern bir tasarıma sahip.
Tam veya Sıfır Kundak OUT / Yarım Kundak IN
Yani eliyle koluyla kendini uyandırıp durmasın ama günün sonunda da özgür bireyler yetiştiriyoruz! Aslında, kol ve bacakları sımsıkı saracak şekilde yapılan kundaklama şekli, kalça çıkığı olasılığını artırdığı için artık önerilmiyor. Onun yerine kolları saran ama bacakları daha özgür bırakan bir yarım kundak yapmak öneriliyor.
Ürün önerisi: İncecik ve yumuşak, büyük boy müslin örtülerle kundak yapmak çok pratik oluyor. Alternatif olarak, kundak şeklinde uyku tulumları da güzel bir çözüm olabilir ama beni görüntüsü rahatsız etmiş, sanki boğaz kısmı fazla sıkı gibi gelmişti.
Cezalandırmak OUT
Günümüzde IN olan pozitif disiplin yöntemlerini izlemek. Ceza, gerçekleşen olaya odaklanıyor ve olayın nedenlerini tartışamadan çocuğu suçluluk duygusuna hapsediyor. Pozitif disiplinde, olayın kaynağı, çocuğun motivasyonu ve bu davranışına sebep olmuş olabilecek nedenler gözlemleniyor. Böylece empati temelli bir yaklaşım izleniyor ve çocuğun davranışına dair farklındalık kazanmasına çalışılıyor. Sonrasında konuya birlikte çözüm üreterek, ona güven duygusu aktarmayı hedefliyor.
İlk 40 Gün Dışarı Çıkmamak OUT / Açık Hava Şifadır IN
Eskilerde 40 gün boyunca bebek dışarı çıkarılmazdı. Artık doktorlar annenin kendini hazır hissettiğinde bebeğiyle dışarı çıkmasını öneriyor. Dışarısı, kapalı ortama göre çok daha temiz bir havaya sahip. Ancak kişisel deneyimimden yola çıkarak annenin dışarı çıkmaya hazır olmasının neredeyse bir ayı hatta bazen biraz daha fazla sürdüğünü söyleyebilirim. Yani eski veya yeni adetten değil, kendiliğinden yaklaşık 40 gün sürebiliyor bu süre.
Saat Takibiyle Beslemek OUT / Her İstediğinde Meme Vermek IN
Eskiden saat takibi yapılır ve bebekler bu takiple emzirilirmiş. Oysa ki bugün, ilk 3 ay boyunca bebek her istediğinde – ve hatta özellikle talep etmese bile – emzirilmesi öneriliyor. Emzirmek sadece bebeğin karnını değil aynı zamanda ruhunu da doyuruyor. Hatta ilk 3 ay 4.trimestr olarak adlandırılıyor ve bebeğin kendini hala anne karnında sandığı söyleniyor.
Yeni Bir OUT: “Çok Kucağına Alma Alışır”
Yine özellikle ilk 3 ay bebeğin ihtiyaç duyduğu kadar çok kucakta olması onun kendini güvende hissetmesi ve dolayısıyla dünyaya ve varlığına güvenmesini sağlıyor. Bu nedenle gönül rahatlığıyla kucağınıza alın, göğüsünüze yatırın, memede uyusun eğer o gün öyle istiyorsa ve tabii eğer anne veya baba da bunu istiyorsa. Zaten ilk 3 ayda bebekler pek bir şeye alışmıyor, merak etmeyin 🙂
Hangi dönemde yaşarsak yaşayalım, hangi akıma kapılırsak kapılalım ve yaşam koşullarımız ne olursa olsun, her çocuk büyüyor. Bence aslında önemli olan şey çocuk yetiştirirken içimize sinen yöntemleri uygulamak. Yani eğer biri, “doğrusu böyle” dedi diye bir şey yapıyor ama bunu yaparken çok zorlanıyor ve bu bir türlü natürel gelmiyorsa, o zaman bizim için doğru yöntem bu olmayabilir. Unutmamak lazım ki, tek doğru diye bir şey yoktur.