Bazı Kelimeler Çok Güzel!

Günlük yaşamımızda ortalama 400 civarında kelime kullandığımızı biliyor muydunuz?

Oysa dil o kadar zengin bir kaynak ki. Elbette teknoloji ve beraberinde gelen mesajlaşma, hız, okuma alışkanlığının nesiller geçtikçe terk edilmesi, kullanılan kısaltmalar… derken kelime dağarcıkları gittikçe küçülüyor.

Ama bu yazının konusu trend olduğu üzere teknolojinin hızından şikayet edip, ‘nerede o eski günler’ demek değil. Aslında çeşitli dillerdeki zenginlik bahsetmek istediğim konu. İster türkçe olsun, ister bir başka dilde, bazen öyle kelimelere rastlıyorum ki anlamları ağzımı açık bırakıyor, vay canına dedirtiyor.

Bir başka dilde karşılığı olmayan kelimeler de var, tükçedeki “gönül” gibi mesela. Heart dersek değil, çünkü biz dilimizde bu kelimeyi organ olarak kullanmıyoruz. Bu kelimenin o kadar derin ve duygusal bir anlamı var ki Türkçe bilen birinin bile anlaması zaman zaman zor olabilir.

“Kayınço, baldız, elti, görümce” gibi bilimum akrabalık isimlerinin de elbette karşılığını bulmak zor. Aslında bu isimler değişen çağla birlikte fazlalık gibi gelse de ne kadar sıcak, ilişkilerin ne kadar yakın olduğunun da bir göstergesi değil mi?

Daha ilerletirsek bu örnekleri benim çok güldüğüm “topla gel” var mesela. Biraz dar bir yere park ederken mutlaka bir yardımsever beyefendi mutlaka çıkmaz mı “topla gel” diyen? Bunu bir başka dilde nasıl ifade edebileceğinizi hiç düşündünüz mü?

İşin şakası bir yana bir çok kelime daha var elbette diğer dillerde karşılığı olmayan. Ama bir de bir cümleyi, tavırı, bir duygu bütününü, uzun uzun anlatabileceğimiz bir durumu ifade eden bazı kelimeler var ki… ahh diyorum işte tam da bu. Bu, beni ve hislerimi tarif eden kelime. Ben o hissi anlatmak için paragraflar yazabilecekken, tek bir kelime ile onun ne olduğunu anlatabilmek ve karşındakinin anlaması çok büyüleyici geliyor bana. Ve sizleri, sizde de bir parça bu etkiyi bırakacağına inandığım bazı kelimelerle tanıştırmak istiyorum.

Mutlaka içlerinde kendinize uygun olan bir kaç tanesi vardır, gönlünüze, dilinize yerleşir. Kendini ifade etmek, doğru anlaşılmak, doğru anlaşmak çok değerli, öyle değil mi?

Filotimo: Ucunda ölüm olsa bile gerçeği söylemekten vazgeçmemek, onuru için yaşamak (Yunanca)

Odnoliub: Hayatı boyunca tek bir kişiyi sevmiş, aşkı bir kez tatmış, kalbini yalnızca ona açmış kişi (Rusça)

Tieow: Günün tüm stres ve olumsuzluğundan kurtulabilmek için dışarda amaçsızca dolaşmak (Tayca)

Ohrwurm: Aklımızdan çıkmayan, sürekli dinlemek istediğimiz şarkı (Almanca)

Eccedentesiast: Acısını gülüşünün ardına saklayan, mutsuz olmasına rağmen gülümseyebilen kişi (İngilizce)

Awumbuk: Evimize misafir gelen dostlarımız gittikten sonra üzerimize çöken hüzün, keşke hep yanımızda kalsalar hissi ( Baining dili)

Ravalejar: Şehrin ara sokaklarında, kimsenin bilmediği yerleri keşfetmek (İspanyolca)

Natsukashii: Eski bir eşyayı görünce ya da eski bir şarkıyı duyunca geçmişte çok mutlu hissettiğimiz bir anı hatırlamak (Japonca)

Sillage: Birinin, bulunduğu ortamdan ayrıldıktan sonra oraya bıraktığı parfüm kokusu (Fransızca)

Razljubit: Bir zamanlar çok aşık olmamıza rağmen ayrılmak zorunda kaldığımız birine karşı hala hissettiğimiz duygusal hisler (Rusça)

Kopfkino: İçinde bulunmaktan keyif almadığımız bir yerde, sıkıcı bir sohbetin tam ortasında uzaklara dalarak hayaller kurmak, senaryolar üretmek (Almanca)

Meriggiare: Güneşin en yakıcı olduğu öğlen saatlerinde gölgede serin serin dinlenmek (İtalyanca)

Kalsarikannit: Yorucu bir günün ardında pijamalarımızı giyip televizyon karşısında miskin miskin bir şeyler içmek (Fince)

Ya’aburnee: Çok sevdiğimiz, yokluğuna katlanamayacağımız birinden önce ölmek istemek (Arapça)

Godvaersvenn: İyi günde işler yolundayken hep yanımızda olan, zor günümüzde arayıp sormayan arkadaş (Norveçce)

Danpung: Sonbahrada yaprakların önce turuncuya sonra yavaş yavaş sarıya dönerek bize yazın bittiğini hatırlatması (Korece)

More from Deniz Çakmakçı
İzlenmeye Fazlasıyla Değer Bir Müzikal: SİDİKLİ KASABASI
Geçtiğimiz akşam mükemmel bir şey yaptık ve “Sidikli Kasabası” müzikalini izledik. Mükemmel...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir