Yaz geldi, tatil sezonu açıldı. Hızlı kilo verme trendleri yine gündemde.
Ben de zayıflamak isteyen, kendine uygun diyeti bulmak için internet üzerinden araştırma yapan sizleri daha iyi anlamak için Google a girdim, aramaya ‘diyet + zayıflama’ yazdım. Karşıma bir çok sonuç çıktı. O kadar çok alternatif var ki, kafa karışıklığı, uygun, sağlıklı diyetin bulunamaması ve kalıcı sonuçlar alınamaması çok normal.
Peki arama motorunda çıkan bu “diyet” önerilerini bir diyetisyen gözünden incelenmesine ne dersiniz? Haydi başlayalım…
‘Bir haftada 7 kg ver’ diyeti
Bunu gerçekten yapabilen var mı? Bunu önerenin de uygulayanın da beslenmeye dair bilimsel bir alt yapısının olduğunu düşünmüyorum. Olsa da bunun sağlığa etki eden, vücut şeklini toparlayan bir diyete dönüşebileceğini hiç sanmıyorum. Bu tip programlar vücudu şoka uğrattığı için başta etkili gibi görünse bile, program bitikten sonra aynı kiloyu fazlasıyla alma garantilidir. Uzak durun!
‘Bel çevresi incelten’ diyet
İsmi gerçekten çok havalı. Şok diyetlerin işe yaramadığını anlayan uyanıklar tarafından oluşturulmuş diyet şekli. Sadece diyet ile bölgesel zayıflama mümkün değil. Uzun süreli, düzenli uyguladığınız sağlıklı diyet programları ile karbonhidrat, şeker ve alkolü sınırlandırırsanız, üzerine de nabzı çok hızlandırmayan bir kardiyo program yaparsanız sonuca ulaşabilirsiniz.
‘Metabolizma Hızlandıran’ diyet
Metabolizmada ciddi fark yaratmak için Türkiye’den kalkıp kutuplara taşınabilirsiniz, Dubai de iş bulursanız ve oraya yerleşirseniz de benzer etki yaratabilirsiniz. Bu bölgelerde vücut iç ısısını dengelemek için ekstra efor sarfedeceği için metabolizmada anlamlı bir değişiklik olacaktır. Ancak besinlerle metabolizmada büyük fark yaratmak mümkün değil. Düzenli egzersizle ve beslenmede protein miktarını artırarak minik bir fark yaratılabilir.
‘Ketojenik diyet’ diyet
Gördüğüm popüler diyetler içerisinde en anlamlı ve etkili olanı diyebilirim. Bu programda karbonhidrat anlamlı ölçüde kesilir, enerji için protein ve yağların kullanılması hedeflenir. Ancak bu gıdaların enerji için kullanılması kısa vadede baş dönmesi, halsizlik, dikkat eksikliği yapar. Uzun dönemde ise iç organların fazla yorulmasına neden olur. Tüm bu zorluklara rağmen yapabilirseniz, vücudun insülin yanıtını yavaşlatabilirsiniz. Vücutta insülin azalacağı için anlamlı bir yağ kaybı olur. En tehlikeli yanı vücuda tekrar karbonhidratları almaya çalıştığınızda saldıran moda geçebilirsiniz. Aman dikkat!
‘Yağ yaktıran mucize besinler’ miti
Zencefil, zerdeçal
Zencefil ve zerdeçal çok iyi toksin atıcılardır. Vücutta toksin atımı olduğunda ,yağlanma azalır. Çünkü bazı durumlarda vücudunuz yağı, toksinleri absorbe etmek için kullanır. Çünkü aslında her zaman fazla yemekten yağlanmaz insan. Neden bazen stres, bazen de toksin olabilir.
Sirkeli su
Sirkeli su yemeklerden önce içildiğinde mide çeperini sarar, yemeklerin özellikle basit karbonhidratın emilimini yavaşlatır, bu yüzden insülin daha yavaş salınır. İnsülin ne kadar az ve yavaş o kadar iyi. Bu özelliğiyle yağlanma hızını ve miktarını azaltır. Kesinlikle denenebilir.
Ananas, maydanoz kürleri
Diyetlerin vazgeçilmez ikilisi. Ancak ikisi de vücuttan su ve ödemin atılmasını sağlar. İnce bir görünüm verir, ancak kalıcı bir yağ yakıcı çözüm değildir.
Yeşil çay, limon
Yeşil çayın içinde bulunan kateşinler, limondaki şeker içermeyen vitamin ve mineralle birleşince tabi sağlık için harika besinler olmalarını sağlıyor. Tek başına yağ yakıcı diyemesekte toksin atımını sağladıkları için kullanılabilir.
Kuşkonmaz
Son zamanların favori yağ yakıcısı olan, lif ve folat zengini kuşkonmaz, diyette ihtiyaç duyduğumuz, vücutta az bulunan ögeleri bir arada bulunduran güzel bir besin, mucizevi değil ama denenebilir.
‘Yağ yakıcı besin destekleri’ miti
Bromelain
Ananasın içindeki ödem atıcı etkinin besin desteği haline gelmiş formu, iyi bir su atıcı ama kesinlikle yağ yakıcı değil.
L-cartinin
Özellikle spor yapanların çok tercih ettiği, spor salonlarında kulaktan kulağa yapılan bir yakıcı. Aslında 1 saat yapabildiğin antrenmanı, 1,5 saat kadar uzatabilmeni sağlıyor. Daha uzun süre antrenman yapabilmeni sağladığı için dolaylı olarak yağ yakımızı artırıyor.
CLA
Konjuge Linoleik Asit yani CLA bir yağ çeşidi. Ancak omega 6 içeriğine sahip. Bu zamana kadar yapılmış, bilimsel olarak kanıtlanmış bir etkisi yok. Onu bu kadar ünlü yapan ne inanın ben de bilmiyorum.
İlaçlar
Laksatif etkili ilaçlar – sennosid etken maddeli ilaçlar
Özellikle bağırsak tembelliği olan kişilerin defekasyon sıklığını artırmak için kullandığı bir ilaç. Baştan her şey çok iyi görünüyor gibi dursada zamanla ilaç vücuttaki etkisini kaybediyor. Üstelik ilaca bağımlılık geliştiğinden ilacı almayı kestiğinde problem daha da büyüyor, bağırsak tembelliği artıyor. Üstelik yağda eriyen A, D, E, K vitaminleri emilemiyor. Dönemsel olarak kullanılabilir ancak uzun vadede zararlı etkiler görülüyor. Bunu yerine düzenli lifli beslenmeye geçmek, su tüketimini artırmak gerekir.
Melatonin
Uyku hormonu olan harika bir antioksandır. Uyku kalitesi ve süresi arttıkça, stres hormonları düzenlenir, ve yağ yakımı artar. Ancak bazı kişilerde uykudan uyanmada zorluk yaratabiliyor. Uyku probleminiz varsa kullanabilirsiniz. Bu problem yoksa gereksiz olacak ve işe yaramayacaktır.
GLP 1-2 (Glukagon ilke peptid)
Ghrelin tokluk hormonu içeren bu tip ilaçlar varken toksunuz yokken çok açsınız. Son zamanlarda sağlıklı bireyler tarafından da kullanılan bu hormon yeme isteğini azaltır. Ancak 1,5 ay gibi kısa bir süre etkilidir. Üstelik tiroit nodülü riskini artırır.
Haberiniz olsun:
Etiler Kültür Mahallesi (Akmerkez arkası) yeni sağlıklı bir cafeye kavuşuyor. Etiler FitCorner bahçesinde açılan merkezde kahveler, smoothieler, sağlıklı atıştırmalılar, dengeli bir öğün oluşturacağınız bowllar olacak.