Editör: Lian Penso Benbasat
Araştırmalar gösteriyor ki bağırsak, bir sindirim sistemi organı olmaktan çok daha fazlası, yani bildiğimiz besin emilimi ve emilmeyenlerin atılımı görevinin ötesinde
bir sistem bu. Hücre yapısı, reseptörleri tıpkı beynimiz
gibi hafızaya alıyor, hatırlıyor, hissediyor. Bağırsaklardaki
akıllı hücreler beynimize çeşitli sinyaller gönderebiliyor. Bu iletişim çift yönlü olarak ve güçlü bir şekilde ilerliyor.
Üstelik serotonin yani mutluluk hormonumuzun yaklaşık %20’si beyinde iken %80’i sindirim sistemimizde bulunuyor. Şaşırdınız değil
mi? Ayrıca ruh durumumuzu belirleyen dopamin, opiat gibi sakinleştirici maddelerin de kaynağı yine bağırsak olarak gösteriliyor. Hatta araştırmalar bebeklik döneminde bağırsağın hafıza merkezi olarak kaydedilen bilgilerinin kişinin ileri yaşlarındaki depresyon yaşama riskini de ortaya koyduğunu söylüyorlar.
Anlayacağınız bağırsak sağlığı sadece fiziksel değil ruhsal olarak da oldukça önemli. Bağırsak florasının bozulması nörolojik hastalıkların, anksiyete, depresyon, stres, halsizlik, astım, dikkat eksikliği gibi hastalığın temelini oluşturduğu da öne sürülüyor.
O zaman ne yapacağız?
Ancak bu gıdalarda ne kadar sayıda ve hangi türde probiyotiklerin bulunduğunu bilmemiz mümkün olmamaktadır. Ayrıca dost bakteriler mide ve safra asidiyle karşılaşıp ölmeden ince bağırsağa ulaşmalı ve orada çoğalmalıdır. Bunu sağlayan özel çift kaplama teknolojisine sahip probiyotik takviyelerini günlük beslenme rutinine eklemek doğru bir hareket olacaktır. İyi bir sindirim için, kuvvetli bir bağışıklık için, ve içeriden gelen bir mutluluk için…
