Gondollar şehri VENEDİK !

Venedik’e ilk gidişimiz, 1999 yılında eşimin “valizini hazırla seyahate çıkıyoruz” demesiyle oldu. Plansız ve programsız çıktığımız bu seyahat damağımızda sonraki gidişlerimize sebep olan nefis bir tat bıraktı. Ve bu müthiş rotanın bir yenisini de geçtiğimiz günlerde yeniden gerçekleştirdik. Bu yazıda sizi gondollar şehrine götürmek istedim. Yola çıkmaya hazır mısınız?

Venedik, İtalya’nın kuzeydoğusunda, Veneto bölgesinin başkenti, kanallar ve gondollar şehri. Havaalanından sadece deniz yoluyla ulaşım sağlanıyor ve ilk izlenim mutlaka “bu berrak olmayan çamurlu suda mı kurulmuş bu kadar methedilen ada” oluyor. Ama ne kadar haksızlık ettiğinizi şehre gelince anlıyorsunuz. Siz söyleyeceğim şu ki; Venedik’e giderken önyargılarınızı bir kenara bırakın.

Hava alanından çıktıktan sonra limana yapacağınız kısa yürüyüs sonunda iki seçeneğiniz var. İster size özel deniz taksi tutabilir, isterseniz Alilaguna (mavi ve turuncu hat) teknelerle (vaporetto) yolculuğunuza başkalarıyla birlikte devam edebiliriniz.
(Valiz kısıtlaması olduğunu göz ardı etmeyin lütfen, büyük parçalar almamanızı tavsiye ederim).

Şehre varış yirmi dakika kadar sürmekle beraber, kanal boyunca Rönesans ve Gotik tarzı sarayların sağlı sollu seyircisi olmak inanılmaz nefes kesici bir görüntü. Seyahatimiz boyunca iki otelde kaldık: Hotel Palazzo Stern ve San Clemente Kempinsky. Her iki oteli de öneririm. İkisi de birbirinden keyifliydi.

Venedik için “damarları kanallar ise kalbi San Marco’da atar” derler. Ana meydana geldiğinizde San Marco Bazilikası, Katedral ve Piazza dei Leocini önünde iki asker ile sizi selamlıyor olacak. Burası tam turistik bir alan. Fotoğraf çeken her milletten turistin arasına karışıp siz de güzel fotoğraflar çekebilirsiniz.

San Marco Bazilikası, Bizans mimarisinin en ünlü örneklerinden birisi. Yunan haç planı üzerine inşa edilmiş beş kubbeden oluşuyor. İçinde altın heykeller, oyma ve cam işlemeleri bulunuyor. Yaldızlı alanlarla süslendirilmiş olan bölümler nedeniyle diğer bir ismi de Altın Kilise. Girişinde Osmanlı figürleri de yer alan bu yapının içinde yer alan dört heykel (quadriga) aynı zamanda İstanbul’dan (Konstantinopolis hipodromundan) kaçırılarak getirilen ilk tarihi eser olarak biliniyor.

Yüksekliği tam 99 metre olan Campanile Bell Tower, gözetleme amaçlı inşaa edilmiş olsa da sonrasında üzerinde dönen Başmelek Cebrail´in heykeli sebebiyle rüzgar gülü olarak kullanılmaya başlanmış. Zamanında Galileo de burayı gökyüzünü incelemek için gözlem evi olarak kullanmış. Bu da artı bilgi olsun 🙂

Özel not: Meydanlarda aynı zamanda usta cam işlemeleri (Murano) satan mağazalara rastlayacaksınız. Harika maskeler, özel içkileri Bellini ve Prosecco içeceğiniz cafe´ler de sıra sıra dizili. Satın alması veya yiyip içmesi güzel ama Venedik meydanlarında sadece gezmesi bile çok keyifli saatler geçirmenizi sağlayacak.

Venedikte gezmenin olmazsa olmazı havalı İtalyan gondolcuları. İster özel bir gondol kiralayın isterseniz de gondolunuzu başkaları ile paylaşın fark etmez, bir gondola bindiğinizde gondolcunuz size hem şarkılar mırıldanacak hem de hikayesini anlatacak. Etrafta göreceğiniz güzelliklere de birleşince bir masalın içinden geçiyormuş gibi hissetmeniz kaçınılmaz.

Rialto Bridge of Sighs, Büyük Kanal üzerinde bulunan ve kanaldan karşıya geçmeyi sağlayan ilk köprü ve bu köprü kanalın en dar kısmında konumlandırılmış. Hala kullanıma açık olan taş köprünün anlatılan asıl hikayesi ise tutukluların cezaevine girmeden önce şehre son bakış atarak geçtikleri yer olduğu hakkında. Oldukça etkileyici değil mi?

Bir öneri; The Gritti Palace‘ta Ernest Hemingway’in Venedik’teki evi olarak görülen ve “Nehrin Karşısında ve Ağaçların İçine” adlı romanının birçok pasajını bestelediği Hemingway Suite’i gezebilirsiniz.


Umuyorum keyifli bir Venedik seyahati yapmaya fırsatınız olur veya çoktan yapmışsınızdır bile. Bu yazıyla size daha önce keyifle gezdiğiniz yerleri hatırlatmış da olabilirim.

Mutlu, eğlenceli ve unutulmaz seyahatleriniz olsun!

Written By
More from Aslı Canlıel
Dünyadan Bir Noel Geleneği: “Christmas Market”
Yılbaşı yaklaşırken her yerin kırmızıya, ışıltıya bürünmesi, yeni yıl heyecanı, yeni dilekler,...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir