Emek, Umut, Şans, Bereket ve Yeni Bir Yılın Simgesi: Kokina

kokina

Enerji dolu kırmızı; renk uzmanlarına göre tutku ve aksiyonun rengi. Hayatı yaşama arzumuzu temsil eden bu rengin güçlü, sıcak ve pozitif bir enerjisi var.

Ve eğer ki her aya bir renk vermek istersek bence Aralık tartışmasız “kırmızı” olur. Yeni yılı büyük bir arzu ve taze bir enerji ile karşılamak için daha uygun bir renk olabilir mi?

Yeni yılı karşılamak üzereyken gözümüzün gördüğü her yer; kıyafetler, vitrinler, hediyeler, saç tokasından, rujlara varana kadar alev alev kırmızı. Ama bu özel rengin yanında bir şey daha var ki akla getirdiği tek şey “yeni bir yıl”olan…

Neden mi bahsediyorum? Elbette ki muazzam yeni yıl çiçeği kokinalardan.

Hakkında pek çok efsane bulunan kokina, kırmızı ve yeşil rengiyle yeni yıl ruhunu en iyi yansıtan çiçek. Eski İstanbul Rumlarından bize miras kalan yılbaşı arefesindeki kokina geleneğini, günümüzde bizler de mutlulukla sürdürüyoruz.

Ramazan ayında oruç tutan-tutmayan herkesin pide sevmesi gibi, aralık ayında da evlerimiz kokinalar ile şenleniyor.

Böyle gelenekler, geçmişten bugüne gelen ve bizi biz yapan böyle küçük, tatlı alışkanlıklar o kadar sıcak ve birleştirici ki bu ruh beni çok mutlu ediyor.

Yunanca kırmızı (kokkino) anlamına gelen kokina çiçeği, elbette topraktan o haliyle yetişmiyor. İşte güzelliğine güzellik katan sırrı da burada başlıyor. Kokina, çok uzun bir yolculuk ve emek ile evlerimize giriyor.

Ekim ayında başlayan kokinanın yolculuğu, dikenli dallarının ayrı, kırmızı çiçeklerin ayrı toplanması ve bunların bir araya getirilmesi ile birlikte tam üç ay sürüyor. Kokinanın “silcan” adı verilen kırmızı meyveleri, ormanlık alanlarda, çalıların tepeleri ya da diplerinde bulunan dikenli sarmaşıkların içinden insan eliyle tek tek toplanıyor. Toplanan kırmızı meyveler birleştirilerek top haline getiriliyor ve yine zahmetli bir şekilde toplanan dikenli yeşil dalların tepesine kırmızı iplerle tek tek bağlanıyor.

Hatta bir rivayete göre kokina çiçeğinin dikenleri o kadar sivri oluyormuş ki üzerine kuşlar dahi konamıyormuş. O dikenlerin arasına giren ellerin çektiği zahmet, nasıl bir güzellik getiriyor bize, öyle değil mi?

Bu kadar uzun bir yolculuğu olan bu çiçek de elbette eli boş gelmiyor ve beraberinde bir çok inancı da getiriyor.

Bu inançlardan en yaygın olanı kokinanın şans, bereket ve mutluluk getireceğine olan inanış.

Eğer kokinalarınız evinizde bir sonraki yılbaşına kadar rengi bozulmadan aynı şekilde duruyorsa, çiçeğin sahibinin ev sahibi olacağı inancı ise çok tatlı ve her sene denemekten geri durmayacağımız eğlenceli bir deney gibi. Bana kalırsa; daha çok uğruna o kadar zahmet verilen kokinaların daha uzun süre ve daha iyi bakılmasını sağlayacak bir itici güç bu inanç.

Ve en çok bilinen inanış da kokinanın, kırmızının uğurunu evlerimize taşıdığı.

Kokinalarınızın uzun süre dayanmasını istiyorsanız yazıyı bir bakım bilgisi ile sonlandıralım: Kokinalar çok sıcağı da çok soğuğu da sevmez. Uygun sıcaklıkta kalırsa çiçek rengini uzun süre boyunca solmadan koruyabilir.

Bu Aralık ayında evinizden kokinanızı eksik etmeyin. Güzel dileklerle, evinizde gözünüzün hep göreceği bir yere yerleştirin ve kokinanız iyi durumda kaldıkça o dileğinizin gerçekleşmesinin mümkün olduğuna inanın! Çünkü bizi asıl mutlu eden şey, umut etmek ve güzel şeylerin olacağına inanmak değil mi zaten? İnandıkça güzellikler peşi sıra gelsin hayatlarımıza.

Şimdiden iyi seneler…

More from Deniz Çakmakçı
Gelecek Nesillere Yaşanabilir Bir Dünya Bırakmak İçin Ne Yapmalıyız?
İçinde yaşadığımız çağ üretim, tüketim ve israf çağı. Bizler de yarınları düşünmeden...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir