Kasım ayı turuncu yapraklara bulandığımız romantik mi romantik ay. Peki kasım ayı nasıl geçecek, neleri değiştirelim, neler yapalım, neler alalım, nereye gidelim?.. İşte kasım ayında size fikir verecek bir kaç öneri..
- Manikür rengini değiştir;
Soğuk iklime geçişte ten rengimizin açılmasıyla doğru orantılı manikürünüzün renk yelpazesi de koyu renklere dönüyor. Kırmızıdan bordoya, hatta morlara, siyaha kadar tüm renkler kışa yakışıyor.
2.Leke bakımına başla;
Yaz sonrasında rengi koyulaşan veya yeni oluşan cilt lekelerini ele almak, UV ışınlarının gücünü kaybettiği sonbahar dönemi en doğru zaman. Her ne kadar yeni nesil leke bakımları foto sensitif yani güneş ışığına duyarlı olmasa da yine de tedbiri elden bırakmamak gerek. Leke tedavisi süresince güneş ışığına maruz kalmamaya bakın. Leke bakımlarını gece bakım rutinize eklemek en doğrusu olacaktır. Leke konusunda yepyeni markalarla tanışıyoruz. Bunlardan biri de Dermoskin’e ait Be Bright serisi. Seride aydınlatıcı özelliği olan c vitamini, Niacin, cildi yapılandırıcı özelliği olan salisilik asit, glikolik asit, laktik asit ve yaşlanma karşıtı bakım sunan retinol kullanılmış. Oldukça etkili sonuçlarıyla göz dolduruyor, bu güçlü içerikler ev kullanımı için uygun dozlarda kullanılmış. Yetkili eczanelerden temin edebilirsiniz.
3. Cilt uygulaması yaptırt;
Ameliyatsız yüz gençleştirme işleri için uygun bir zaman. Zira cildi kışa hazırlamak şart. Cildimizin soğuk havaları daha nemli, daha konforlu daha yapılanmış karşılaması iyi olacaktır. Mikro iğnelerle yüksek frekanslı elektriksel uyarım ve de radyo frekansı aynı anda yapan Scarlet S uygulaması, kolajen lifleri uyararak cildin hem kendini yenilenmesini sağlayacak hem de var olan lekelerle savaşacaktır. Klasik sıkmalı cilt bakımı biraz demode artık, çünkü ciltte iz kalmasına neden olabiliyor. Hydra facial tarzı derinlemesine bir cilt bakımı almak daha doğru bir seçim olacaktır. Yine bu dönem mezoterapi şeklinde cilde verilen vitamin kürleri ve PRP de yaptırabilirsiniz.
4. Mutlaka gör;
H&M’in şimdiye kadarki en “couture” koleksiyonu.. Giambattista Valli’nin H&M için yarattığı koleksiyonda tasarımcının imzası niteliğindeki tüm detaylara rastlıyoruz. Geniş tüller, fırfırlar, karmaşık boncuk işleri, , belin vurgulanması, inci küpeler ve çok çok daha fazlası. Romantik ve bohem parçalar, punk esintili pantolonlar ve botlarla, bol kesim sweatshirt’ler ve kapüşonlu kıyafetlerle tezat oluşturuyor. Kesinlikle listenizde yer almalı. Almasanız bile bu koleksiyonu görmek gerek.
5. Evini kışa hazırla;
Kasım ayına girmişken yaşadığınız mekanları kışa hazırlamaya başlayabilirsiniz. Koltuklara atılmış örme battaniyeler hem ortama sıcaklık katacak hem de televizyon karşısında dizinizi izlerken ısınmanıza olanak verecektir. Koltuklardaki yastıklara kadife kılıflar geçirebilir veya nar, kozalak, bal kabağı tarzında mevsime ait detaylarla salonunuza sıcaklık katabilirsiniz.
6. Kestane kebabın tam zamanı;
Havaların soğumasıyla sıcacık kestanenin kokusu da kendisi de geldi! Lif ve karbonhidrattan zengin besini kontrollü yemek önemli. Ayrıca kestaneyi haşlayarak tüketmek daha sağlıklı ..
7. Bitmeden yakala;
M. Ömer Koç özel koleksiyonundan oluşan İçimdeki Çocuk Sergisi’ne hala gidemediysen sayılı günler kaldı bilesin. Sergide 17. yy’dan günümüze 60 sanatçının 100 eseri yer alıyor. Abdülhamit efendi kökünde konumlanan sergi, “Zamanla kaybetmeye yüz tutmuş icinizdeki çocuğu dinlemeye” davet ediyor . Gidenlerin instagram hesaplarından tüm sergiyi paylaşılmış olmaları bir yana siz bizzat gidip gözlerinizle bu görsel şöleni görmelisiniz. O zürafayla resim çektirmeyeceğim deseniz bile oraya gidince fikriniz değişecek bizden söylemesi.
8. Yine ve yeniden izle;
Tüm klişeleri barındırmasına rağmen gelmiş geçmiş en romantik filmlerden biri olan The Notebook, Noah ve Ally’nin tutkulu aşkını anlatıyor. Hala izlemeyen varsa hemen izlesin, izleyenler de bu ay tekrar bir daha desin. Ryan Gosling’in karizmasından mı, Rachel McAdams’la aralarındaki uyumdan mı bilinmez ama Noah ve Ally’nin aşkı dün olduğu gibi bugün de etkiliyor bizi. Netflix dizilerinden sıkılanlara biraz nostalji iyi gelecektir.
Bilmeyenler için, Black Friday 29 Kasım’da Amerika’da her yıl Şükran Günü’nü takip eden ilk cuma yapılan bir alışveriş etkinliği aslında.. Aynı zamanda Noel alışverişinin başlangıcı olarak kabul ediliyor. Baby shower, cadılar bayramı gibi etkinlikleri benimseyen bizler elbetteki Black Friday’i es geçemezdik . Black Friday konusunda markalar da çok mutlu zira döviz kurları yüzünden sekteye uğrayan satışlarına biraz can geliyor, bu arada bütün ürünlerin indirimli fiyatlarla satışa sunulduğunu da belirtelim.