L’Oréal, ürünlerin içeriklerinde kullanılan bileşenlerin sürdürülebilir bir şekilde geliştirilmesini sağlamak ve doğanın sunduğu en iyi olanakları, teknolojik süreçlerle elde etmek için “Yeşil Bilim”den yararlanıyor. Yeşil bilim ne mi?
L’Oréal, tüketicilere her zamankinden daha etkili, güvenli ve çevreye saygılı ürünler sunma konusundaki kalıcı çözüm arayışının bir parçası olarak “Yeşil Bilim” yaklaşımını benimsedi. Bu yaklaşım ile L’Oréal, araştırma ve geliştirmede önemli bir dönüşüm gerçekleştiriyor ve petrol bazlı bileşenlere karşı yenilenebilir alternatifler bulmak için doğayı öncelikli bir güç haline getiriyor.
2020 itibariyle L’Oréal ham maddelerinin %80’i kolayca biyolojik olarak parçalanabilir, %59’u yenilenebilir, %34’ü ise doğal veya doğal kaynaklı hale getirildi. Ayrıca L’Oréal formüllerinde kullanılan bileşenlerin %29’u Yeşil Kimya prensiplerine göre geliştirildi. 2030’a kadar ürün içeriklerinin %95’i biyolojik kaynaklardan, bol minerallerden veya döngüsel işlemlerden elde edilecek ve formüllerin %100’ü su ortamına saygılı olacak.
HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA ŞEFFAFLIK
L’Oréal, bu şeffaflık taahhüdünü “Inside Our Products” web sitesi aracılığıyla sürdürüyor. Mart 2019’da açılan site, formüllerde kullanılan içerik maddeleri ve ürünlerinin bileşimi hakkında halktan gelen soruları yanıtlıyor. Platform, listelenen yaklaşık 1.000 malzemeyi kapsıyor ve şu anda 45 ülkede sekiz dilde (FR / EN / CN / GER / SP / IT / RUS / PORT) ulaşılabiliyor. “Gelecek için L’Oréal” programının bir parçası olarak kozmetik ürünlerin çevresel ve sosyal etkilerini vurgulayan bir bilgilendirme kampanyası da Haziran 2020’de başlatıldı. Girişim, Garnier ile birlikte dünya çapında uygulanıyor ve kademeli olarak tüm Grup markalarını kapsaması hedefleniyor.