Hazırlayan: Talar Nalcı
Madem kadın kadına toplandık o halde şapkamızı önümüze koyup biraz bizden, içi güzelleşince dışı da parlayan, birbirinin yurdu olan kadınlardan bahsedelim. Sağlam ilişkiler kurup desteğimizi hissettirmek, kız kardeşlerimiz sayılan kadın arkadaşlarımızın mutluluğundan mutlu olmak hiç de zor değil!
Kadın. Onu tanımlamak, belli bir kategoriye sokmak imkânsız. Mücadeleci, öfkeli, tuttuğunu koparan, cesur, güçlü, zeki, çalışkan, başarılı, özel, eşsiz ve daha bir sürü sıfat geliyor akla kadın deyince. Sevgiyle kucaklayan, bağrına basan, destek olup yüreklendiren de bir varlıktır kadın. Peki kıskançlık duymadan ve hasetlik etmeden bir başka kadını, dostunu, arkadaşını kucaklayabilir mi samimiyet ve içtenlikle. Kadının kadına dost olması kolay mı? Egolardan, kıskançlıklardan ve komplekslerden sıyrılan kadınlardır dost ve kız kardeş olmayı başarabilenler. Birlik olunca güçlü hisseder kadınlar. Omuzlarında güven veren bir el hissettiler mi yapamayacakları şey, aşamayacakları engel yoktur.
Kız Kardeşlikten Kadın Dayanışmasına Giden Yol
Son yıllarda çokça duyduğumuz kız kardeşlik kavramı ilk defa 70’lerde Amerikalı feminist yazar Katherine Murray Millett tarafından ortaya atıldı. Millett’ın kadınlar arasında ayrımcılığın bulunmadığı sosyal bir birlik hayali olarak kurguladığı kız kardeşlik; bugün günlük hayatta rastladığımız yakın dostluklardan dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan ama ortak bir düşmana, ataerkil düzene karşı oluşturdukları dayanışma ruhuyla dikkat çeken kadınlara kadar uzanıyor. Kız kardeşlik hemen yakınımızdaki dostumuza, iş arkadaşımıza olan yakınlığın yanı sıra dünyadaki tüm kadınlarla birçok ortak sorunun gölgesinde kurduğumuz bağlılığı da dile getiriyor.
Güçlü Dostluklar ve Samimi Arkadaşlıklar Kurmanın Sırları
- Beğenilme korkusu sarmasın benliğimizi. Bizde olmayana özenmeyelim, hırsa kapılıp “mış” gibi davranmayalım, sahip olduğumuzla yetinelim ki var olan parlasın.
- Empati yapalım. Karşımızdakini eleştirmeden önce kendimizi onun yerine koyalım, onun içinde yaşadığı şartları anlamaya çalışalım.
- Birbirimize destek olalım, yardım edelim ve cesaretlendirelim. Birbirimizi onurlandırıp birbirimizden ilham alalım.
- Birbirimizin acılarında kenetlenelim. Acıların üstesinden dostluk ve sevgiyle gelmeye çalışalım.
- Olumsuzu yüze vurmak kolay da iltifat ederken ne zor çıkar ağzımızdan o destekleyici kelimeler. Madem olumsuz sözleri duyduğumuzda canımız yanacak o halde başkasına da sarf etmeyelim onları.
- Yakın arkadaşlarımızın yaptırdığı ve ona yakışmadığını düşündüğümüz estetik uygulamalar karşısında açık sözlülükle ona “Sana yakışmamış, eski halin daha güzeldi” deme cesaretimiz varsa, işte o zaman ilişkimiz samimidir! Kısaca gerçekleri apaçık konuşmaktan çekinmeyelim.
- Ve en büyük samimiyet dostumuzun mutluluğuna kalpten ortak olmaktan geçer aslında.
- Birbirimize kulak verelim, öğrenebileceğimiz yeni şeyler olduğunu unutmadan sabırla dinleyelim, hayatlarımızdaki ortak yönleri keşfetmek için çaba gösterelim. O zaman daha yakın, daha sağlam ilişkiler kurabiliriz.
- Meziyetlerimizin hakkını yemeyelim, tek yarışımız kendimizle olsun. Kız arkadaşlarımızın sahip olduklarını kıskanmak yerine o sahip olduklarına ulaşmak için gösterdiği çabaya odaklanalım.
- Meziyetlerimizin yanı sıra eksik taraflarımızın de farkına varalım, onlarla yüzleşmekten utanmayalım. Bu doğrultuda çevremizle daha sağlıklı ve samimi bir ilişki kurabiliriz. Üzerini kapatmayalım ve açığa çıkaralım ki özgüvenimiz de artsın.