Okulun yerini asla dolduramıyor ama yine de uzaktan eğitime biraz şans vermemiz gerek, zorundayız. Bir tutam disiplin ve iki avuç esneklik ile bu dönemi güzellikle geçirebiliriz.
Yaz her birimizin ruhuna nefes oldu olmasına ama maalesef hayal edildiği gibi hayat normale dönmedi. Evet, okullar açılıyor ama evlerde, odalarda ve ekranlarda. Gerçekler biraz korkutucu gelse dahi, Mart – Haziran aylarında yaşadığımız deneyimleri lehimize çevirerek, önümüzdeki eğitim dönemini daha olumlu yaşayabiliriz.
Her şeyden önce ev ahalisi olarak bir toplanalım ve her şeyi açıkça konuşalım; bu durumun ne kadar süreceği belli değil. Birlikte belirleyeceğimiz düzene uyarak bu dönemi zorlanmadan geçirebiliriz. Bunun yanı sıra sadece okulla alakalı sorumlulukları değil, evdeki yaşamla alakalı da görev dağılımı yapmak, uzun vadede yıpranmamıza engel olacaktır. Herkesin kendi yatağını yapması, mutfakta yardımcı olması, tabağını sildikten sonra makinaya koyması, kirlilerini sepete atması ve haftalık temizliğe destek olması ailece dayanışma içinde olmamızı sağlayacaktır.
Her güne sanki çocuklar okula gidecekmiş gibi başlayalım. Aslında uzaktan eğitim düzeninde farklı olan temel şey okula fiziksel olarak gidilmiyor olması. Bunu böyle kabul etmek ve hafta içi günlerini buna göre düzenlemek algıyı olumlu yönde etkileyecektir:
• Her sabah ders saatinden en az bir saat önce yataktan kalkılsın,
• Yüz yıkansın, saçlar, başlar yapılsın,
• Üniforma değilse de okula uygun bir kıyafet giyilsin,
• Kahvaltı yapılsın,
• Ders saatinden 15 dakika önce çalışma masasına geçilerek; su gibi ihtiyaçlar, bilgisayar şarjı, defterler ve kitaplar kontrol edilsin.
Ta-daaa! Ders “zili çaldığında” herkes ve her şey hazır.
Evin en görünür yerine ders programını içeren bir takvim asarak yapılması gerekenleri kolaylıkla takip edebiliriz. Bir velinin görevi çocuklarının ödevini yapmak değildir. “Okula giden biz değiliz, ödevler bizim ödevlerimiz değil. Okullara ve öğretmenlere güvenelim, daha da önemlisi çocuklarımıza güvenelim.” Diyor Uzm. Psk. Dan. Şükran Başarır.
Çocukların ders programına hakim olarak derslere katılımını, günlük bireysel çalışma vaktini, ödevlerini ve okuması gereken kitapları takip edebiliriz. Yapılması gereken her şeyi birlikte takvime yazabiliriz. Kendisi her bir görevi tamamlandığında yanına bir tik atabilir ve böylece çocuklara düzenli bir şekilde işini takip etmeyi öğretebiliriz. Bu sayede, ebeveynler olarak, daha rahat bir şekilde kendi işlerimize odaklanabiliriz.
Senelerdir ailelerin en büyük endişe kaynağı olan ekran saatleri ister istemez kuralları yıkmış durumda. Unutmayalım ki, koyduğumuz kuralları yıkmasına izin vererek çocuğumuza iyilik etmiyoruz. Eski düzendeki kadar sert olmamakla birlikte yeni saatler ve yeni kurallar belirleyebiliriz.
Örneğin; hafta içi her gün ders bitiminden sonra 1 saat televizyon izleme, derslerini çalışırken serbestçe bilgisayar ve tablet kullanımı, dersler ve günlük çalışma sona erince de 1 saat telefon kullanımı gibi kurallar belirlenebilir.
Yatarken telefon, tablet ve mümkünse bilgisayarları yatak odasından çıkararak dış etkenlerin uyku düzenini bozmasının önüne geçebiliriz.
Her gün birbirinin aynı olmasın diye hafta sonu ve hafta içi düzeninde mutlaka farklılıklar olmalı. Mesela her hafta sonu ailece veya bireysel olarak dizi, film veya televizyon programı izlemek serbest olabilir. Uyku saatleri daha esnek, yemekler biraz daha “confort food” tadında olabilir. Sürdürülebilir bir düzen ve disiplin için herkesin aralıklarla nefes almaya ihtiyacı olduğunu unutmayalım.
Pazar oldu mu, arabalar bal kabağına dönüşür ve tekrar hafta içi düzenine geçilir…
Uzaktan eğitimde çocukların en çok yokluğunu hissettiği şey alışık oldukları şekilde sosyalleşmek oluyor. Evde grup aktiviteleri yaparak onlara bu konuda destek olabiliriz. Ailece oynayacağımız kutu oyunları bir yana, satranç, okey veya dart oynayabiliriz.
İnternette, okullardaki sosyal klüpleri aratmayacak kadar çok seçenekte hobi malzemesi bulmak mümkün. Punch, seramik taş boyama, resim setleri gibi yaratıcı ekipmanlar edinerek çocuklara ekran dışında vakit geçirmeleri için farklı olanaklar yaratabilir, bir yandan da el becerilerinin gelişmesini sağlayabiliriz.
AKLINIZDA OLSUN!
Evde eğitim sırasında molalar vermek gerektiğini unutmayın, işte boş zamanlarda hem çocuklar hem de annelerin işe yarayacak önerilerim…
- Hobi Kutum, çocuklar için güvenli olan içeriklerden oluşan hobi setlerinde soya mumu yapımından Punch yapımına kadar farklı seçenekler sunuyor.
- Biraz hareket etmek herkese iyi gelecektir! Evde ip atlayarak veya minik bir Ping Pong masası kurarak yarışmalar düzenlemeye ne dersiniz?
- Bu dönem ne kadar sıra dışı olsa da yalnız değilsiniz, herkes benzer bir deneyimden geçiyor. Yardım almaktan çekinmeyin. Psikolojik bir danışmanla görüşün, çocuğunuz sınav senesindeyse bir yaşam ve performans koçuyla çalışmayı deneyin. Sosyal medya hesaplarından güvenilir kaynakları takip ederek yeni fikirlere açık olun.
- Ders akışı, zoom saatleri, ödev teslimleri… gibi bir çok ayrıntıyı çocuğunuzun aklında tutması zor olacaktır. İyisi mi hem onun görmesi hem de sizin konuları takibiniz için haftalık bir masa üstü planı yaratabilirsiniz. Satın alabilir veya kendiniz yaratabilirsiniz (Pinterest’te basılabilir hazır formda olanlar da mevcut)
Öyle bir dönem ki bu, öncelikle kendimize, aile bireylerine ve sonra eğitim sistemine, etrafımızda bizimle bu süreçten geçen tüm aktörlere mümkün olduğu kadar çok tolerans gösterebilmeliyiz. Kendimize ve başkalarına haksızlık etmeden, küçük detayları görmezden gelerek, bu süreçten neler öğrenip hangi alanlarda gelişebileceğimize bakalım derim…