Cannes Film Festival’i geçtiğimiz hafta yapıldı. Geçmişten bugüne aktristlerin boy göstermekten keyif aldıkları Cannes’a bu yıl ülkemizden de güzeller yolladık. Biri Dünya güzelimiz Azra Akın, diğeri eski manken yeni oyuncu Cansu Dere, bir diğeri de oyuncu Fahriye Evcen. L’Oreal Paris’in sponsor olduğu geceye tüm dünya’da yüzleri olan isimler katıldı. Bizden de bu 3’lü…
Akın’ın yeni saç rengini eminim pek çok kişi çok beğendi ama ben sevmedim. Öncelikle ten rengine yakıştıramadım. Bu benim kişisel yorumum. Çünkü benim için Akın, latin havasına sahip bir güzel. Saçı, teni, tarzı… kesinlikle sıcak, seksi ve hayat dolu. Bu saç renginin onun ışığını azalttığını düşünüyorum. Güzel bir espresso rengi, tatlı bir kahve biraz da karamel yansımaların ona çok gideceğini düşünüyorum. Herneyse Akın’ın Cannes’daki kırmızı halı geçitinde yine Türkiye’yi en iyi şekilde temsil ettiği, su götürmez bir gerçek, saç rengi bir yana duruşu, kıyafeti, endamı ve dozunda makyajıyla alkışı hak ediyordu.
FAHRİYE EVCEN
Gün geçtikçe güzelleşen bir kadın. Hatta Evcen yakından daha da güzel. Cannes’dakileri etkilediğine eminim. İlk gün saçlarında kullandığı aksesuarı, makyajı gerçekten çok yerindeydi. Ancak bir gün sonra beyaz kostümüyle taşıdığı makyajı sevmedim. Sanki karbon renkli, buğulu göz makyajı yüzünden bakışları farklılaşmış, başka biri gibi görünmesine neden olmuş. Gözler yerine daha çok dudaklara fokuslanan makyajları tercih etmeli, çünkü bence o bir dudak kadını. Ayrıca gözleri zaten çok anlamlı ekstra boyamasına gerek yok diye düşünüyorum.
CANSU DERE
Eminim yakından uzun boyu ve ince fiziğiyle dikkat çekici bir kadındır, hiç yakından görme fırsatım olmadı. Ama kişisel fikrim Festival’de daha iddialı ve gösterişli olabileceği yönünde. Onu çok daha güzel gördüğümüz zamanlar oldu. Açılış gecesi saç modelini ensede klasik, ağırbaşlı topuz yapmak yerine keşke açık bırakıp iri dalgalarla şekillendirseymiş, küçük yüzünü biraz çerçeveleseymiş, hacim ve gösteriş katsaymış . Ya da bir saç aksesuarı takıp biraz daha dikkat çekici yapsaymış topuzunu. Mesela aynı gece tercih ettiği ruj rengi bile bana sıkça görmeye alışık olduğumuz türden geldi. Bordo-kırmızı gibi kışlık bir renk yerine kırmızı halının kırmızısı renginde bir ruj olayın rengini değiştirirdi. Dere’nin fiziği ve endamı Türkiye ve Türk insanı için elbette gösterişli ve özenilecek türden ama orada pek dikkat çektiğini düşünmüyorum zira zaten herkesler zayıf ve uzun boylu.