Hazırlayan: Talar Nalcı
Lezzeti ve kokusuyla baştan çıkaran, sabahlarımızın, arkadaş sohbetlerimizin ve güzel anlarımızın eşlikçisi, bazen de yalnızlığımıza dost olan kahvenin popülerliği, yepyeni kafelerin de açılmasıyla giderek artıyor. Peki nerelerde hangi kahveleri içiyoruz? Hadi benimle Bomonti ve Nişantaşı’na doğru uzanın, size hangi mekanda hangi kahveyi içeceğinizi söyleyeyim. Bizzat deneyimlerimden yola çıkarak yazdığım tavsiyelerin küçük molalarınızı renklendirmesi dileğiyle…
İtalya’dan buram buram Espresso, Americano, sütlü sevenlerin baş tacı Cappucino, Latte ve Osmanlı’dan günümüze uzanan bol köpüklü Türk kahvesi…Peki nasıl girdi hayatımıza bu kahverengi mucize? Etiyopya’nın Kaffa bölgesinden doğan ve dolayısıyla ismi kahve olan bu mucize; bir çobanın keçilerin belirli bir ağacın meyvelerini yedikten sonra daha enerjik olduklarının farkına vardığı günden beri hayatımızda. O günden sonra da kahve ağacının canlandırıcı meyveleri tüm dünyaya yayılarak kahveyi sevilen içeceklerden birine dönüştürmüş. Etiyopya’dan Yemen’e ulaşan kahve oradan da Mısır, Türkiye ve Pers coğrafyasına doğru yolculuk yapmış ve gittiği yerlerde kahvehanelerin doğumuna ön ayak olmuş. Bugünün sayıları son hızla artan kafelerin kökeninde bu kahvehanelerin olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Yolumun çok sık düştüğü Nişantaşı ve Bomonti’deki mahalle kültürünü yansıtan, sımsıcak ve samimi bir mekan vaat eden kafelerin listesini paylaşıyor, sizleri buralarda yudumladığım lezzetli kahveleri tatmaya davet ediyorum.
Nişantaşı kafeleri
Spada
Kafenin mini miniliğinin aksine hizmet ve lezzetler kocaman. Atıştırmalıklardan vazgeçemiyor ama sağlıktan da ödün vermeyeyim diyorsanız Spada’ya mutlaka uğrayın. Hindistancevizi tutkunları Spada’nın Bounty’sine bayılacaklar. Hurmalı Power Ball da önerilerim arasında. Yanına alacağınız Flat White ile uzun süre tok kalacağınızdan eminim. @spadacoffee
Sunday
Geniş camları her daim açık olan mekanın ön cephesindeki masalarında veya minderlerinde oturup sokaktan geçenleri selamlayabilirsiniz. Mutlaka bir tanıdık yüze rastlayacağınız hayvan dostu kafeye yalnız gitmiş olsanız bile kendinizi yan masanızda oturanlarla sohbet ederken bulabilirsiniz. Ayrıca üst katta bilgisayarınızı alıp rahatça çalışabilirsiniz. Sunday’in Iced Cappuccino’sunu ve fit kurabiyesini denemenizi tavsiye ederim. @sundaycoffeebar
44A
Aynı zamanda sanat galerisi olan kafenin dış kısımdaki masaları kadar ferah iç alanındaki oturma yerleri de oldukça rağbet görüyor. Bitki çayları şık sunumuyla içinizi ısıtacak. Demli bir Türk çayının yanına mekanın meşhur simit tostunu deneyin. Müdavimleri Oreolu Cheesecake ve havuçlu kekten vazgeçemiyor. @44a_gallery
Cup Of Joy
Nişantaşı’nın gizli mekanı, sokak arasında keşfedilmeyi bekleyen bir lezzet durağı adeta. Ağaç gölgesindeki geniş bahçesi sizi şehrin kalabalığı ve gürültüsünden uzaklaştıracak. İç kısımdaysa ister koltukta oturabilir, ister uzun masanın keyfini çıkarabilirsiniz. Sabah kahvenizin yanına beyaz peynir ve kızarmış simitlerin özenle serpiştirildiği bir menemen tabağı alın ve huzurun tadını çıkarın. Cup of Joy’daki çekirdek kahve çeşitlerinin kargoyla tüm Türkiye’ye gönderildiğini hatırlatayım. Ayrıca burada servis edilen glütensiz, şekersiz, vejetaryen, raw ve vegan ürünler sağlıklı beslenmeyi şiar edinenler için birebir. @cupofjoy_istanbul
Cafe Wien
Şnitzel sevenlerin vazgeçilmez mekanı olarak nam salan Reasürans çarşısındaki Cafe Wien’i Strudel ve tarçınlı kurabiyesi olmadan da düşünemeyiz. Filtre kahve de kesinlikle çok iyi. Tercihinizi benim gibi hafif bir tatlıdan yana kullanmak isterseniz portakallı ve bademli unsuz pastayı tek shot Espresso eşliğinde tatmanızı tavsiye ederim. @cafewiennisantasi
Bomonti kafeleri
Caffé Soske
İngiliz ve Avusturya tarzı dokunuşlar taşıyan tasarımıyla mahallede fark yaratıyor. Yazın ağaç gölgesindeki serin ortam kışın ise bahçedeki kuzinede yanan odun ateşinin sıcağı ve çıtırtısı karşılıyor sizi. Sütlü kahveleriyle isminden söz ettirse de üst kalite çekirdek kullanılarak hazırlanan tüm kahvelerin damakta bıraktığı iz bambaşka. Sorocabana çekirdeğinden elde edilen Türk kahvesi ve mis gibi tereyağı kokan el açması kruvasan için rotanızı Soske’ye çevirin. @caffesoske
Isola
Yaz kış dolup taşan mekanın önündeki bahçe kısmı kadar barda hazırlanan içecekleri görebileceğiniz iç bölüm de oldukça ferah ve keyifli. Panna cotta’sı müthiş, kokteylleri çok başarılı. @isolabomonti
Montag
Modern tasarımının davetkar görüntüsü ve sabahları kapıda oluşan kuyruk sizi içeriye çekecek. Kokusu her yanı saran kahve çekirdeklerinin tüm özelliklerini ve demleme şekillerini güler yüzle anlatan çalışanlarını keyifle dinleyebilirsiniz. Montag’ın kavurma felsefesine göre çekirdeklerin kendilerine has gastronomik özelliklerinin kahve içeceğine yansıtılmasına izin veren tat berraklığına ulaşmak çok önemli. Ve burada da nitelikli çekirdeklerle aromatik ve iyi kahveler içeceğinize şüphe yok. Tiramisu Latte Montag’ın müdavimi olmaya hazır mısınız? @montagcoffee
Batard İstanbul
Semt pazarı yakınında konumlanan, özenli ve samimi dekorasyonu, birbirinden lezzetli yemekleriyle öne çıkan mekanda yalnız başınıza kafa dinleyebilir ya da arkadaş buluşmaları organize edebilirsiniz. Batard’da en sevdiklerim arasında filtre kahve ve sadece akşam menüsünde bulabileceğiniz krokanlı profiterol var. Sabah uğrarsanız French Toast’u mutlaka deneyin. @batardistanbul
Casa Cooklife
Bardak ve tabak gibi el yapımı seramik ürünlerin satılıp sergilendiği geniş mekanda çeşitli workshoplar’a katılabilir, iş toplantılarınızı organize edebilirsiniz. Japon ve İskandinav minimalizminin etkileri hem dekorasyonda hem de yemeklerin sunumunda kendini belli ediyor. Farklı rotalardaki kahve kavurucularını sunan kahve seçkisi ve sürekli yenilenen menüsüyle dikkat çekiyor. @casacooklife
Ne zaman içilmeli?
Uykusuzluğa sebep olabileceği için akşam saat 18:00’den sonra içilmemesi öneriliyor. Hatta Avrupa ülkelerindeki ve Amerika’daki bazı kafeler bu saatten sonra kahve servisi vermiyor. Mide rahatsızlıklarına yol açabileceği için de sabah erken saatlerde aç karnına tüketilmemesi salık veriliyor.