Oyunculuğa ve Müziğe Âşık Bir Kadın: Selen Öztürk

Muhteşem Yüzyıl, Hatırla Gönül, Payitaht ve Behçat Ç. gibi önemli projelerle adını duyuran Selen Öztürk şimdilerde Kızıl Goncalar dizisinde hayat verdiği, bir tarikat liderinin eşi Hasna karakteriyle oyunculuktaki başarısını perçinlerken yeteneğini yeniden konuşturuyor, seyirciyi Hasna’nın karakterindeki derinliklere en gerçek şekilde taşıyor. Bir başka yeteneği ve tutkusu da müzik olan Öztürk sesi ve şarkılarıyla da izleyiciden alkış almaya devam ediyor. Müziğin ve oyunculuğun sahnesinde başarılarını konuşturmaya devam eden Selen Öztürk’le güzellikten modaya uzanan bir sohbet gerçekleştirdik.

Nasıl geçti bu yaz? Dinlenebildiniz mi?

Çok tatil yapamadığım daha çok çalıştığım bir yaz oldu. Konser ve dublajlarım vardı. Küçük bir Akyaka kaçamağı dışında genelini İstanbul’da geçirdiğim ama yine de keyifli ve az da olsa dinlenebildiğim bir yazdı diyebilirim.


Sizi uzun yıllardır Muhteşem Yüzyıl, Hatırla Gönül, Payitaht ve Behçat Ç. gibi başarılı projelerde izledik. Şimdi de ikinci sezonunu heyecanla beklediğimiz Kızıl Goncalar’da seyirci karşısına çıkıyorsunuz. Nasıl gidiyor ikinci sezon hazırlıkları?

Yoğun bir hazırlık döneminden sonra 31 Ağustos’ta ikinci sezon için sete çıktık. Karakterlerin içine girdikleri yeni durumlar için okumalarımızı, konuşmalarımızı yapıp sahnelerimizi çekmeye başladık. Sürprizlerle dolu oldukça heyecanlı bir sezon bekliyor hepimizi.

İzmir doğumlu Selen Öztürk Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nı bitirdikten sonra tiyatro, dizi ve sinema projeleriyle ismini geniş kitlelere duyurdu.


Kızıl Goncalar’ın bu derece başarılı olmasını nasıl açıklıyorsunuz?

Bu başarıyı öncelikle; Kızıl Goncalar’ın senaristi Şükrü Necati Şahin’in toplumun iki farklı ucunu objektif bir bakış açısıyla sosyolojik, psikolojik ve felsefi açıdan irdeleyip gerçekçi bir şekilde göstermesine, kuvvetli bir güncel meseleye işaret etmesine, etkili ve derin anlatımına bağlıyorum. Ayrıca yapımcımız Faruk Turgut’un, yönetmenlerimiz Ömür Atay ve Özgür Sevimli’nin, oyuncuların ve tüm ekibin müthiş bir çalışmayla anlatılan hikayeyi cesur ve vurucu bir şekilde seyirciye aktarabilmeleri de bu başarıda önemli rol oynuyor.


Dizide canlandırdığınız karakter, Hasna sizi nasıl cezbetti? Ve neden bu role evet dediniz? Onun en çok hangi yanını seviyor ve en çok hangi özelliğini eleştiriyorsunuz?

Bir kadın oyuncu için bir tarikat kadını olan Hasna’yı canlandırmak çok heyecan verici ve büyük şans. Allah’ın yolunda iman sahibi olmasına rağmen yeri geldiğinde ailesi ve post için hırslarının kurbanı olabiliyor. Çelişkileri, kocasına olan büyük aşkı, kızına kol kanat geren bir anne oluşu rolü cezbedici kılan en önemli özellikler. En çok eşi Sadi’yle (Erkan Avcı) olan ilişkisini seviyorum, Zeynep’e olan tutumunu sevmesem de onu çok iyi anlıyorum. Her şeyi ailesinin yükselmesi ve onları korumak adına yapıyor çünkü.

Selen Öztürk NOW’da yayınlanan Kızıl Goncalar dizisinde Hasna karakterini canlandırıyor.


Hasna ile özdeşleşmek, onu anlamak, yorumlamak nasıl bir yolculuk oldu ve oluyor?

Bir oyuncu olarak çok şey öğrendiğim ve beni olgunlaştıran bir yolculuk bu. Bu yolculukta sevgili partnerim Erkan Avcı’nın desteği büyük. Böyle bir dünyanın içinde nasıl sevgiyle kurulmuş bir aile olabiliriz konusundaki çalışmaları kendi içimizde birlikte çok yaptık. Aşina olmadığım böyle bir dünyayı anlamak için gözlem ve okumalarım kendi adıma hâlâ devam ediyor.

“Oyunculuk benim için insanlar arası bir yolculuk. Kendimden uzaklaşırken kendime en çok yaklaştığım bir hal, nefes almak için seçtiğim bir yol. Tiyatro kökenli bir oyuncu olduğum için her zaman tiyatronun yeri ayrı gönlümde. Ama sinemanın büyüsü, kamera önü performans hali ve set atmosferi de vazgeçilmezim oldu. Oyuncu olarak ikisinden de aldığım haz ve tat bambaşka.”

Oyunculuk dışında müzisyenlik ve seslendirme alanlarında da çok başarılısınız. Müzikle nasıl ilgilenmeye başladınız?

Çalan ve söyleyen bir anne babanın, ailenin çocuğuyum. Müzik doğduğum evin bir parçasıydı. Annemin piyanosu babamın sazı çocukluğumun fon müziğiydi. Hem yaşam ortamım, hem gen aktarımından mütevellit dört yaşında piyano, ortaokulda da gitar çalıp şarkı söylemeye başladım.


Konserler de veriyorsunuz. İbrahim Yazıcı ile Yaza Merhaba konseriniz olmuştu. Önümüzdeki dönem de konserleriniz olacak mı?

BtcTurk Vadi Açıkhava’da 21 Eylül’de gerçekleşecek Oscar’lık Sahneler projesinde iki şarkıyla ben de yer alacağım. Onun dışında müzikal konserlerim devam edecek. Tarihler netleştiğinde paylaşacağız umarım.


Şarkı söylemek ne ifade ediyor, ne hissettiriyor size?

Şarkı söylemek ve müzik yapmak benim en büyük terapim. Beni ben yapan şeylerden biri. Kendimi bildim bileli hayatımın en önemli parçası. Müzikten uzak kaldığım zamanlar ruhum hastalanıyor, iyi hissetmiyorum. Müzik bana hayattaki en iyi versiyonuma ulaşmak için en iyi gelen yol arkadaşı; enerjimi yükseltiyor, şifalandığımı ve bu enerjinin de yayıldığını hissediyorum, çok mutlu oluyorum.

Oyunculuk dışında “en büyük terapim” dediği müzikle de uğraşan Selen Öztürk sık sık konserler veriyor.


Güzellik hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Güzellik herkesin içindeki biricik, kendine özgü ışığın dışarıya yansıma halidir bence. Akıl ve kalbin, zihnin ve ruhun dengesiyle, kendiyle barış ve kabul halinde daha da görünür olan bir yansıma.


Güzellik ve bakım ritüelleriniz var mı?

Düzenli cilt bakımı ve mezoterapiler yapıyorum. Mesleğim gereği doğal yöntemleri tercih ediyorum. Sabah akşam cilt temizliği, buzlu soda, salatalık avokado kabukları ve doğal cilt bakım ürünleriyle yaptığım uygulamalar ritüellerim arasında.


İyi yaş almakla ilgili neler yapıyorsunuz?

İşimin yoğunluğundan ötürü arada rutinim bozulsa da düzenli yürüyüş ve yoga yapmaya, bol su içip erken yatmaya gayret ediyorum. Sabahları dans etmeyi seviyorum. Tuz, şeker ve un tüketimini yok denecek kadar aza indirdim. Stresi azaltmak için nefes egzersizleri ve meditasyon yapıyorum. Akşam yediden sonra yemek yememeye dikkat ediyorum.

Modayı takip eder misiniz? Dolabınızdaki en sevdiğiniz parçalar neler?

İşim gereği takip etmeye çalışıyorum. Özel geceler dışında günlük hayatımda minimal, spor, rahat ve şık giyinmeyi tercih ediyorum. Tulumlarım ve spor kıyafetlerim, dolabımdaki en sevdiğim parçalar arasında.

Selen Öztürk enerjisi ve sempatik kişiliğiyle enerji saçıyor. Kendisiyle en son şık bir davette karşılaştım.

Selen Öztürk’le Kısa Kısa

  • Ünlü yabancı bir yönetmenle bir randevunuz olsaydı, bunun kim olmasını isterdiniz? Tim Burton ve Yorgo Lanthimos
  • Hayatını yorumlamak isteyeceğiniz bir kadın karakter var mı? Melody Gardot.
  • Yorumlamayı en çok sevdiğiniz şarkılar hangileri? Nilüfer’in Göreceksin Kendini, Timur Selçuk’un Caddeden Sokaklara ve 4 Non Blondes’tan What’s Up.
  • Hayat motto’nuz? Her ne arar isen kendinden ara!
  • Başucu kitabınız/kitaplarınız? Joe Vitali’nin Zero Limit’i, Joseph Campbell’ın Kahramanın Sonsuz Yolculuğu ve Bertrand Russell’ın Batı Felsefesi Tarihi.
  • Annenizden aldığınız ve hiç unutmadığınız bir tavsiye? “Başkalarının kişisel sınırlarını asla ihlal etme!”
  • En son seyrettiğiniz dizi ve filmler? Game of Thrones’u tekrar izledim. Ripley, Succession, Baby Reindeer, The White Lotus; en son izlediğim dizilerden. Michel Franco’nun Memory’si, Yorgo Lanthimos’un Kinds of Kindness’ı, Nehir Tuna’nın Yurt’u, Selman Nacar’ın Tereddüt Çizgisi ve Vuslat Saracoğlu’nun Bildiğin Gibi Değil’i en son izlediğim filmler arasında.

Written By
More from Selin Milosyan
Nişantaşı ve Bomonti’nin En Cool Kafeleri
Hazırlayan: Talar Nalcı Lezzeti ve kokusuyla baştan çıkaran, sabahlarımızın, arkadaş sohbetlerimizin ve...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir