Sahi güzellik dediğin modadan, eğlence sektöründen, popüler kültürden ilham alarak şekillenmez miydi? Herhangi bir yargılama içermeden anda kalabilmeyi anlatan meditatif yöntem ‘mindfulness’ güzellik sektörünün yeni alamet-i farikası! Kim bilir belki de önümüzdeki yeni 10 yıl boyunca güzellik kavramına şekil verecek bir dolu manevi oluşumun da sadece başlangıcı…
MARKALAR FARKINA VARINCA…
Instagram’da #mindfulbeauty şeklinde etiketlenmiş 35.000 post mertebesine ulaşılınca markalar da elbette olaya büsbütün giriş yaptı. Lemon grass, lavanta, bergamot, nane gibi bedenle birlikte ruha da iyi geldiği bilinen içeriklerin ürünlerde kullanımı hızla arttı.
Öyle ki lavanta bazlı güzellik ürünlerinin geçen sene İngiltere’de 2018’e kıyasla %552 daha fazla sattı.
Aromaterapinin yükselişe geçmesi, cildi temizlemek, beslemek, şımartmak için uzun zaman dilimlerinin ayrılması ve bunların markalar tarafından holitstik bir şekilde pazarlanması hep mindfulness’ın marifeti.
Bir düşünün. Marka iletişimleri makyajın silinmesi ve bu konuda iddialı ürünlerini anlatmıyor artık. Onun yerine makyajı temizlediğin süre boyunca kendinle baş başa kalmanın, cildine vakit ayırmanın verdiği dinginlik ve mutluluk hissinden dem vuruyor!
GÜZELLİĞİ FARK ET!
Aslına bakarsanız güzellik ve mindfulness birbirinden kopuk kavramlar değil. Bilakis, birbiri içine örülmüş olgular . Kendi bedeninin içerisinde rahat hissetmek, güzel olduğuna samimiyetle inanmak, güzelliğin içten dışa yansıdığı kavrayabilmek, tüm bu bilinçle artan selülitlerimizin üzerine kendimizi yerden yere vurmaktan vazgeçmek! Söylemesi kolay.
Yüzünde kaşı, saçı, çenesi, elmacık kemikleri ile oynadıktan sonra, zaten ilk baştan itibaren orantılı olan suratındaki minnacık burnuna takıp, ‘‘esasında yüzümün oranını burnum bozuyor’’ diyen de tanıdım; kendi özgüvenini her daim karşısındakinin iltifatında arayan da…
Güzel olmak kendini güzel hissetmek ile eş anlamlı değil elbet. Hatta güzel hissetmek için de sadece ‘varolmanın’ yeterli olduğu fikrine ulaşmak epey meşakkatli bir yol. Kabul. Ama şöyle bir gerçek var ki, iyi hissetmek güzelliği, güzellik iyi hissetmeyi tetikliyor.
Baksanıza kusursuz estetiğin temsilcisi Barbie bile daha ‘güzel’ hissedebilmek adına HeadSpace ile işbirliğine oturup ‘anda kalmak’ üzerinde çalışıyorsa, bu akıma bir şans tanımasak ayıp!
Peki Nereden Başlamalı?
Bakış açısından başlayacağız. Olay sivilcelere karşı koymak, kırışıklıklara savaşmak, selülite karşı zafer kazanmak değil. Olay en basit anlatımla, kişisel bakımın için kendine zaman ayırmak. Sonra da fark etmek gelecek. Durup dururken koparılan tırnak kenarları, endişeyle çatılan kaşların yüzde yarattığı derin mimik izleri, ısırılan saç telleri, sıkılan dişler ve ağrıyan çene kasları… Fark edip bunları yapmaktan vazgeçince, al sana sonradan kozmetikle düzeltmeye çalıştığın bir dolu şeyin hayatından tamamen silinmiş hali!
Sonra da mis kokulu aromaterapi ürünlerimizi kuşanıp ve kendimize kesintisiz bir vakit ayıracağız. Acele yok. Yarış yok. Kendine baskı uygulamak yok. Sadece farkındalık var ve mutlaka bir parça da güzellik!
İLHAM ALIN:
Üzüm Çekirdekli Yüz Ovması: Yüksek oranda E vitamini içeren aynı zamanda iyi bir antioksidan olan üzüm çekirdeğini baş tacı eden bu yüz ovmasını haftada bir kullanmaya başlayın deriz. Sonra zaten kendi kendine haftada üçe çıktığını göreceksiniz.
Vanilla Body Butter: Kuru, çatlamış cilt üzerinde yumuşatıcı ve koruyucu etkisi olan kakao yağı ve Shea kombinasyonu ile formüle edilmiş. Kıştan çıkan ciltleri baharın yumuşak havasına hazırlamakta birebir.
Jade Elixir – Türk kozmetiğin yükselen isimlerinden bir tanesi kesinlikle drop by Organics. Cildin yenilenmesinde etkili yeşim taşı, antioksidan kaynağı yeşil çay, yatıştırıcı aloe vera ve salatalık özleri içeren toniği aklınıza geldikçe cildi nemlendirmek için tasarlanmış.