Geçtiğimiz Mart aslında geçti mi? O Mart’tan bu Mart’a sadece bir hafta mı yaşadık? Bir daha Mart dersem bu paragraf çok mu şişer? Acaba yeni yıl kutlamasını da artık bu aya mı taşısak? Kendime sorduğum bu ve bazı başka soruları sizlerle birlikte cevaplamayı planlıyorum. Hemen, şimdi.
BİR DAHA RUJ SÜRMEK İSTEYECEK MİYİZ?
Bunu gerçekten merak ediyorum mesela… Hiçbir zaman ruj meraklısı olmadım, belki de renkli bir pigmenti dudağımda hakkıyla taşıyamadığım için. Eğer evlenecek biri bana gelip ‘düğün makyajım için tek bir tavsiyede bulun’ dese ‘makyajını ruj üstüne inşa etme’ derim. Dişime mi bulaştı, dudağımın üstünde kurudu mu, tazeleme zamanı geldi mi, toplum içinde tazelemek garip mi kaçar, banyoya mı gitsem, birini öpersem ruj izimi silmeli miyim? gibi… Uzar da uzar rujlu sorular… Aslında sadece ruj da değil konu, makyaj ne kadar büyük mesaiymiş kardeşim! Nasıl zaman çalıyormuş. Şimdi ‘teni güzel olanların makyaj yapmaya ihtiyacı yok tabii, peki biz sorunlu ciltler ne yapalım’ diyenleriniz çıkacaktır. ‘Renkli kozmetik yerine cilt bakımına para yatırmaya ne dersiniz’ diye sorarım ben de geriye. Alicia Keys makyaj yapmayacağını açıklayıp ultra-bebeksi bir tenle her yerde arz-ı endam ettikten birkaç ay sonra minnak ışıltılarla biraz renklenmeye çalışmıştı yine.
Ama kendimde öylesi bir iştah görmediğim için, neredeyse bir senedir bana raflardan küskün küskün bakan ürünlerle sanırım artık ebediyen vedalaşma zamanı.
Maskelerin İyice Kuruttuğu Dudaklara Beş Çare:
Supergoop! Play Lip Balm SPF 30 with Acai
Bir kere şunu hemen belirteyim, Supergoop! ve Gwyneth Paltrow’un markası Goop, başka şeyler. Ancak burada da bir ünlü yatırımı mevcut, o kişi de tenisçi Maria Sharapova. Eğer bu nemlendirici, kortta ter döken Sharapova’nın dudaklarını nemli tutabiliyorsa, size de yetecektir.
Nuxe Rêve de Miel
En sevdiğim Fransızlar’dan Nuxe’ün bal özleriyle dudakları rahatlatan, nemlendiren ve onaran bu ürününe ben, ”dudak püresi” lakabını taktım. Yaralara da iyi geliyor kendisi.
Elizabeth Arden Eight Hour Cream Intensive Lip Repair Balm
Pot O’Miracle Lip Revitalizer Ruby Kisses
Truly Star Kisser Jelly Lip Plumping Mask
Dudakları nemlendirip yumuşatan, bir de üstüne dolgunlaştıran bu seramik jel maske, hiyalüronik asit formülüyle dudak etrafındaki ince çizgi ve kırışıklıkları da onarmayı vaat ediyor.
Kutu: İLK ”İLK BULUŞMA” NASIL OLACAK?
Bu da büyük bir merak konusu benim için. Etrafımda bir kişi de yok ki sorsam, ‘first date olayını ne yaptınız’ desem… Telefonunda yaşlılar gibi Words of Wonders oynayanlarınız bilir, arada Project Makeover diye bir oyunun reklamları çıkıyor, ben de oradaki kızlar gibi hissediyorum şu sıralar… Etrafıma neon yeşil dumanlı kötü kokular saçmıyorum ama Johnny Depp’in yanında mahçup mahçup gülümseyen bir Kate Moss da değilim. Baştan yaratılmaya mı ihtiyacım var? Eğer romantik bir ilk buluşma vuku bulsa, neresinden tutarım, ne yaparım, zekamla mı öne çıkmaya çalışırım, e bir önceki paragrafta rujla olan ilişkimi de kestim, erken mi davrandım? Bir de bu maske olayı çok şakacı bakın, bir insanın sadece gözlerini görmekle tüm yüzünü görmek arasında dağlar kadar fark var. Netflix’te hatim ettiğimiz onca dizi arasından bir tanesi de ”Corona Günlerinde Aşk”a değinmedi ki, azıcık aydınlanalım…
İlk Buluşmada Onun Gibi Görünmek İsteyeceğim Beş Kadın
Kate Moss
E tabii, zaten aklıma gelen ilk örnek o oldu. Bu ikilinin herhangi bir buluşmasında, Kate’in kötü ya da gereğinden fazla özenli göründüğü tek bir fotoğrafını bulabiliyor musunuz Google’da?
Cate Blanchett
İleri dönem hakkında bana umut veren bir kadın. Bir dergi kapağında ya da gözlükleriyle konfor alanında, yaşını güzelce almayı ve hiç de almıyormuş gibi görünmeyi başarıyor. Daha uzun seneler boyunca da ilk buluşmada yürek hoplatacak gibi bir hali var.
Maria Callas
Güzel bir ses ve ”diva” özgüveni, bir buluşmada işe yarar diye düşünüyorum. Eğer Maria By Callas belgeselini izlediyseniz kendisinin ne kadar gizemli ve hoş bir insan olduğunu da biliyorsunuzdur.
Julia Roberts
Sadece bacak bacak üstüne atıp gülümsemem yeterli olurdu Julia Roberts olsaydım. Hele bir de saçlarımı hata edip sarıya çevirmediysem, kızıl kahvede kaldıysam, vay karşımdaki adamın haline!
Tina Kunakey
Tesadüfün böylesi, yine saçlı bir kadın. The Kooples’ın İlkbahar/Yaz 2021 kampanyasında, ilk, son ve her buluşmasını yapacağı adam Vincent Cassel’le verdiği pozlar, bir de o video, seçimimi biraz etkiledi tabii. Ayrıca karizmatik Fransız aktörle ”date”e gidecek olmak da işin bonus’u.
E NE ZAMAN GÜZELLİKTEN BAHSEDECEKSİN?
Bu, sizin sorunuz. Cevabım da, şu an. Influencer’lar tarafından sürekli paylaşıldığı, ve o paylaşımların tümünün ”reklam kokmasın diye özen gösterilen reklamlar” olduğunu bildiğim için CeraVe Moisturising Cream’e hiç yüz vermemiştim, ama hata etmişim. Çünkü bir Embryolisse Lait-Crème Concentrè ve Weleda Skin Food bağımlısı olan ben, her beş adım ötemdeki eczanede bulabileceğim, bu bir hayli ekonomik süper üründen mahrum etmişim kendimi. Kokusuzluğunu, dokusunu, cildi kaşmir bir kazak gibi sarışını çok beğendim.
Antioksidan kelimesi yirmili yaşlarımda mesleki bir deformasyon olarak girdi hayatıma ve asla çıkmadı. Kıvamında nemlendiren, serbest radikallerden koruyan organik bir iksirin ne kadar değerli olduğunu biliyorum. Belki de bu yüzden Roius Naturals’ın Sunday, Monday Face Serum’unu (isminin de tatlılığına gel) denemeyi heyecanla bekliyordum. Biraz takviyeye ihtiyaç duyduğunuz bir sabah, cildinize ustaca yedirdiğiniz bir serum sonrası o aydınlanmayı görmek kadar güzel bir his yok sanırım… Sanki aynı anda beş kilo birden veriyorsunuz, saçlarınızdaki elektriklenme bitiyor ve hayatınızda ebedi başarıyı yakalıyorsunuz.
Bir diğer kıymetli markam Abtira’nın Blush paketini ve Fruit Night gece kremini de şiddetle tavsiye ediyorum. AHA asitleriyle kurdukları sıcak ilişki, beni özellikle memnun ediyor çünkü cildimiz için doğru asit kullanımı kadar yenileyici bir şey olamaz. Markanın yaratıcısı Anna Batyra Uçer ile, ilk Çeşme seferimde uzun bir sohbete dalmayı da planlıyorum. Resim 16 Abtira Blush tonik 125 TL
En Sevdiğim Beş Doğal Türk Markası
Homemade Aromaterapi
Gerek ürünleri, gerek aromaterapiyi mümkün olan her haliyle evlerimize sokmuş olması, gerek şubeleşme başarısı (her şubesinde sanki tek butiği oymuş gibi ağırlanmanız) listemin başına koyuyor onu. Saç Bakım Yağı’yla tanışmadıysanız çok şey kaybediyorsunuz.
Abtira
Kendisinden biraz bahsettim zaten ama hayatını Türkiye’ye taşıyan bir kadının hayallerini ve güzelliği doğada bulma arzusu, basit yaşamı seçme cesareti ve bunu yaparken enfes formülleri şık bir marka diliyle sunabiliyor olması, Abtira’yı farklılaştırıyor gözümde.
Roius Naturals
Bu marka hakkında tarafsız olmam biraz zor, çünkü ortaya çıkış hikayesini, yapılan araştırmayı, koyulan emeği biliyorum. Modern kadının zaman sorunsalına değinip bize çok işlevli kahraman ürünler sunabilmesi de cabası. Gelmiş geçmiş en kıvamlı ve mucizevi balsam da, nam-ı diğer S.O.S Balm, onların ürünü.
Drop By Organics
Yine bu işe kafayı takan ama en güzel yerinden yaklaşmak isteyen bir genç kadının deneyerek, uğraşarak, araştırarak, kendi bahçesine kurduğulaboratuarında geliştirdiği ürünlerle dolu bir marka. Rose Hyaluronic Serum, Rose Mask Glow peeling/maske ve Lemon Sorbet cilt temizleyici favorilerim arasında.
Misbahçe
Nemlendirici Gözenek Karşıtı Aktif Yüz Suyu, Aydınlatıcı Leke Karşıtı Konsantre, Nemlendirici Güneş Koruyucu Krem, bana göre Ayvalık doğumlu Misbahçe’den mutlaka toplanması gerekenler. Ürünlerin isimlerinin, başka hiçbir açıklamaya ihtiyaç duymaması da hoşuma gidiyor.
BURAM BURAM PARFÜM KOKMAK DEMODE BİR ŞEY Mİ OLDU?
Siz de sokaklarda olfaktif bir detoks yaşıyor musunuz benim gibi? Özellikle İstanbul’un belli semtlerinde burnumu Muhammad Ali gücünde darbelerle bir o tarafa bir bu tarafa savuran aşırı parfümlü kitle, artık çamaşır yumuşatıcısıyla mı yetiniyor?
En son TickTock’çular (bu da hep başka yerlere götürüyor anlam olarak beni) Febreze Woods oda spreyinin, Tom Ford Tobacco Vanille mum gibi koktuğunu paylaşmıştı ve bu benzerlik, kısık panter gözlerinden alevler saçan Tom Ford’a rağmen ulusal bir bayram tadında kutlanmıştı.
Evet, ne diyorduk, yoksa daha yumuşak, varlığı ancak yaklaşılınca (ki o da şu an pek mümkün değil) hissedilen, gizemli ve konforlu ten kokularına mı dönüyoruz? Buram buram parfüm kokanlardan biri de kendim oldum yıllarca. Şimdi formülü ben de değiştirdim. Duş sonrası Chanel No 5 vücut kremi, ardından çilek ve paçuli ağırlıklı bir parfüm yağı. Onu da sadece iki noktaya hafifçe değdirmek yeterli geliyor. Bazen numaralar arası değişiklik yaparak, daha yeşil ve dumanlı olan No 19’a yöneliyorum. Ona da bazen bir doz vetiver eklemek hoşuma gidiyor.
Ten Kokusuna En Yakın Beş Parfüm:
Escentric Molecules Molecule 01
Sadece Iso E Super molekülünden ibaret bu parfüm, teninizde inanılmaz bir şey gibi de kokabilir, hiçbir şey gibi de… Ancak kendisinin en keyifli tarafı, siz tam uçup gittiğini sandığınızda tekrar beliriverecek olması.
Glossier You
Misk, ambroks, zambak ve biber. Yine herkesin kendisi gibi kokmasını amaçlayan bu karışım, yumuşakbaşlı ama pudralı değil.
Calvin Klein One
Amerika’nın ilk üniseks parfümlerinden One, gerçek bir 90’lar ikonu. Bu kadar temiz bir kokunun formülünün kalabalık olması beklenmez ama CK One’da turunçgiller, yeşiller, odunsular, pudralı ve aromatik notalar ”bir” olmuş vaziyette.
Kokucuk Lab Eau de Toilette Ambroxan
Vedat Ozan’la ilk röportajımdan sonra kendime dört ”şişecik” ısmarladığım Ambroxan, hiçbir şey sürmemiş gibi yapıp inanılmaz güzel kokmanızı sağlıyor. Amber temelli bu yapay molekül, aynı zamanda güzel bir parfüm bazı görevi görmeye de aday.
Maison Margiela Replica Beach Walk
1972 yazında, Calvi’de, deniz kenarında, hafif esintide yapılan bir yürüyüş… Sıcacık kuma gömülü ayaklar… Cildi yalayıp geçen dalgalar… Güneşin en parlak haliyle kumsalı aydınlatması… Tuzlu tendeki sıcaklık neyse, bu parfüm de o.
Ürünler çok güzel anlatılmış özellikle parfümleri nerede bulacağımızı da belirtseydi yazar.. teşekkürler