Gucci by Demna: Sessizliğin Ardından Gelen Gürültü

Gucci'nin yeni kreatif direktörü Demna, markaya tekrardan tartışmayı, provakosyonu ve teatral gösterişi getiriyor

“Sessiz lüksün kısa soluklu döneminden sonra Gucci, Demna ile sahneye daha yüksek sesle çıkıyor: provokatif, tartışmalı ve yeniden gündemde.”

Gucci, moda dünyasında yalnızca bir marka değil; dönemin ruhunu belirleyen, kültürel kodları dönüştüren sahnenin ana karakterlerinden. Bu nedenle kreatif direktör değişiklikleri, basit bir görev devri değil, moda ekosisteminin yönünü yeniden çiziyor. Alessandro Michele’in masalsı maksimalizminden sonra Sabato De Sarno’nun sessiz lüksü markanın kimliğine kısa bir mola aldırmıştı. Ama bu mola fazla uzamadı. Gucci’nin DNA’sında sessizliği değil, tartışmayı, provokasyonu ve teatral gösterişi barındırması Demna’nın gelişini yalnızca bir atama değil, bir dönüm noktası olarak kayda geçti.

Exclusive pictures of Gucci Spring 2026 Ready-to-Wear Collection by Demna at Milan Fashion Week

Sessiz Lüksün Kısa Soluğu

Alessandro Michele’in teatral maksimalizminden sonra Sabato De Sarno, Gucci’yi “sessiz lüks” ekseninde daha ölçülü bir çizgiye çekti; terzilik kusursuz, söylem düşük volümlüydü. Gucci tarihsel olarak hiçbir zaman yalnızca “iyi dikilmiş” kıyafetlerden ibaret olmadı; o her zaman sahneyi ele geçiren, iz bırakmak için abartıdan çekinmeyen, kültürel tartışmaların ortasına kendini yerleştiren bir evdi. Tam da bu nedenle değişim beklenenden hızlı geldi. Rakamlara bakıldığında da bu sessizliğin bedeli netti. 2024 yılında Gucci’nin cirosu yüzde 6 düşüş gösterdi, markanın büyüme ivmesi Dior ve Louis Vuitton gibi rakiplerin agresif yükselişi karşısında yavaşladı. Gucci’nin genetiğinde olmayan bir “düşük profil” dönemi, uzun ömürlü olamazdı.

Bellettini ve Demna, zorlu bir pazarda rakiplerinin gerisinde kalan markayı yeniden ayağa kaldırmak gibi büyük bir sorumlulukla karşı karşıya.

Demna: Riskin Adı, Heyecanın Kaynağı

Demna Gvasalia, modanın son on yılının en provoke edici isimlerinden biri. Balenciaga’daki döneminde hoodie’leri couture seviyesine taşıdı, market poşetlerini defilelerinde lüks objelelere dönüştürdü, ironiyi statü sembolü hâline getirdi. Öyleki onun estetiği, hiçbir zaman “kolay sevilen” olmadı. Kimi zaman eleştirildi, kimi zaman övüldü ama asla göz ardı edilemedi. İşte Gucci’nin tam da ihtiyaç duyduğu şey buydu: tartışma yaratmak.

Kering’in Demna’yı Gucci’nin başına getirmesi, yalnızca estetik bir hamle değil, aynı zamanda finansal bir strateji. Markanın Louis Vuitton ve Dior karşısında kaybettiği ivmeyi yeniden yakalaması gerekiyordu. Demna’nın imzası riskti, ama tam da bu risk, Gucci’nin yeniden sahneye dönmesi için tek yol gibi görünüyordu.

İlk gün” neden önemliydi?

Demna’nın Gucci’deki ilk çıkışı da tam anlamıyla bir manifesto gibiydi. Klasik defile yerine bir filmle açılış yaptı: The Tiger. Milano Moda Haftası’nda podyum yerine sinema salonunu tercih eden bu hamle, markanın anlatı gücünü bir anda yükseltti. “La Famiglia” başlığıyla tanıtılan koleksiyon, kıyafetlerden çok karakterler üzerinden kurgulandı. La Diva, La Bomba, L’Influencer, Ragazzo… Gucci, müşterisini yalnızca giydirmiyor, ona bir persona, bir rol, bir sahne sunuyordu. Bu yaklaşım moda basınında olduğu kadar sosyal medyada da hızlıca yankı buldu. TikTok’ta sahneler viral oldu, Instagram yorumlarında en çok sorulan soru “Bu Gucci mi, yoksa Balenciaga mı?” idi. The Cut, koleksiyonu “gürültülü, enerjik, bölücü ama tam da Gucci’nin ihtiyacı olan türden” diye tanımlarken; Vogue, “markanın yeniden doğuşuna atılan ilk adım” diye yazdı. Monogramlı kemerler, logolu çantalar, baştan çıkarıcı elbiseler hâlâ oradaydı. Ama bu kez dramatik omuzlarla, kürk pelerinlerle, taşlarla bezeli abartılı silüetlerle birlikte sahnedeler. Tom Ford dönemini hatırlatan bir ironi ve mizah duygusu var. Koleksiyonda ayrıca yeniden tasarlanan Gucci Bamboo1947 çantası ve markanın dönüşümünde kilit rol üstlenecek makosenler de yer alıyor. Demna, bu koleksiyonla Gucci’nin ikon kodlarını reddetmiyor; onları teatral jestlerle daha yüksek sesle yeniden yazıyor denilebilir. Bu da koleksiyonu hem tanıdık kılıyor hem de kışkırtıcı.

Elbette tartışmalar var. Business of Fashion bu dönemi “henüz tamamlanmamış bir köprü” olarak yorumladı. WWD, koleksiyonun arşivsel göndermeleriyle yeni teatral jestler arasında gidip gelen bir “deneme sürümü” havası taşıdığını yazdı. Elle, filmin sinematografik yönünü överken, “moda ve sinemanın iç içe geçmesiyle markanın kültürel sahneyi ele geçirmeye çalıştığını” vurguladı. Sosyal medyadaysa kullanıcılar ikiye bölündü: kimi Gucci’nin nihayet yeniden heyecan verici olduğunu söyledi, kimiyse “fazla Demna kokusu”ndan şikâyet etti.

Ama bütün bu tepkilerin ötesinde elbette bir gerçek var: Gucci yeniden konuşuluyor. Ve elbette moda, en çok da konuşulduğunda güçlüdür.

Gucci’nin genetik kodları korunmuştu, fakat daha yüksek sesle, daha provoke edici bir tonda. Abartıdan kaçınmayan ama ironiyi de elden bırakmayan bir sahne dili kuruldu. Gucci bir anda tanıdık ve yabancı, köklü ama kışkırtıcı bir hâle geldi.

Bundan sonra ne beklemeli?

Gucci, Şubat 2026’da gelecek ilk tam koleksiyonla bu anlatıyı podyum diline çevirecek. O ana kadar “ilk gün” paketi üç hedefi şimdiden tutturdu: takvimi bozarak merak uyandırmak, mirası inkâr etmeden estetik rejimi güncellemek, kültürel sohbetin ortasına dönmek. Bellettini’nin “düzenli aralıklarla yeni ürün akışı” vurgusu ve “Noel/Çin Yeni Yılı projeleri” hatırlatması, bu anlatının yalnızca sanatsal değil, ticari olarak da katmanlı ilerleyeceğini gösteriyor. 

Stratejinin ötesinde bir his

Kering’in hamlesi kuşkusuz finansal: kısa vadede markayı yeniden kültürel sahneye taşımak, uzun vadede satışları canlandırmak. Ama koleksiyona bakan bir editör için mesele sadece rakam değil. Benim için Gucci, uzun zamandır ilk kez şaşırtıcıydı. Michele bize masal anlatmıştı, De Sarno huzur vermişti; Demna ise sorgulattı, tartıştırdı, düşündürdü. Moda da tam burada, his ile sanat arasında, sahnede ve seyircinin zihninde yaşıyor.

Written By
More from Bilge Şahbaz
 Rejeneratif Estetik: Güzellikte Yeni Bir Çağın Eşiğinde
Güzellik dünyasında artık amaç yalnızca kırışıklıkları silmek, hacim kaybını doldurmak veya yüz...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir