Herşeyin bir hikayesi ve nedeni olduğunu düşünenlerden misiniz? Evet dediğinizi duyar gibiyim, o zaman sizi kendi bölümümde, keyifli hikâyelerin içinde kaybolmaya davet ediyorum. Bugün uzun bir yolculuk yapıp 1940’lara gidiyoruz. Vee hiç tahmin etmeyeceğimiz kadınsı bir ayrıntıya takılıyoruz; Topuz
Kadın her zaman kadındır. Savaşta, barışta, zenginlikte ve yoksullukta… Gözler ruhun aynasıysa saçlar da duygularımızın aynası Kısacası her halimizden etkilenir saçlarımız. 1940’ların ruhu saça ciddiyet ve güç olarak yansımış. Şimdilerin gözde saç modeli topuz, savaş yıllarının ciddiyeti ve ağırbaşlılığının bir sonucu aslında.
Savaş dönemi, hayatın birçok alanında olduğu gibi moda ve güzellik konularında da farklılıklar ve yenilikler getirmiş. Mesela bu dönemde tasarımcılar tasarım yapmayı bıraktı, yün, naylon gibi malzemelerin kullanımına hükümetlerce ciddi kısıtlamalar getirildi. Ne var ki bu durum stil sahibi kadınların yaratıcılığını şaşırtıcı şekilde körükledi. Bugün, modern kadının dolabında olması gereken temel parçalar o zaman belirlendi diyebiliriz.
Elbette bu değişimden nasibini saçlar da aldı Saçlar ciddiyeti yansıtan sıkı topuzlar ile şekillendi. Şimdilerde feminenliğin ve zarafetin bir sembolü olan topuzun aslında o dönemlerde kadınsılıktan uzak, daha erkeksi ve bir güç temsili olarak ortaya çıkması ne kadar da ilginç.