İnce veya seyrek kaşlara daha dolgun bir görünüm ve belirgin hatlar kazandırmak için makyaj, kaş laminasyonu veya microblading gibi yöntemler sıkça uygulanıyor. Ancak hiçbiri tam olarak kişinin gerçek, gür kaşlarının yerini tutmuyor. Amerikan Saç Restorasyon Cerrahisi Kurulu ve Uluslararası Saç Restorasyon Cerrahisi Derneği üyesi Plastik Cerrahi Uzmanı Dr. Ali Emre Karadeniz son yıllarda popülaritesi giderek artan kaş ekimi işlemini anlattı.
Gerçek ve kalıcı kaş amacıyla uygulanıyor
Kaş laminasyonu gibi yöntemler kaşların yönünü değiştirerek daha dolgun bir görünüm oluşmasını sağlarken, son dönemde oldukça popüler olan mikroblading ile kaş bölgesine yarı kalıcı dövme yapılır. Ancak bu yöntemlerin hiçbiri kişiye daha fazla kaş kılı sağlamaz. Kaş ekimi ise hastanın gerekli sayıdaki saç telinin veya vücut kılının, kök dokusuyla birlikte kaş bölgesine transfer edilmesi anlamına gelir. Bu cerrahi prosedür seyrek kaşlar için tek gerçek ve kalıcı tedavidir.
Kimler yaptırsın?
Hafif düzeyde kaş kaybı olanlarda dolgun bir görünüm yanılsaması yaratan cerrahi dışı yöntemler tercih edilebilir. Ancak %50 ve üstü oranda kaş kaybı olan bireylerde bu yöntemler doğal bir görünüm sağlamakta yetersiz kalır. İki boyutlu olarak göz yanılsaması sağlayan diğer çözümlerin yerine kişinin kendi dokusuna sahip gerçek kıllarıyla üç boyutlu ve gerçek bir görüntü kazanılır.
Tekniği ve işlem mantığı saç ekimiyle benziyor…
Kaş ekimi, genellikle saç derisinden bazen de vücudun farklı bölgelerinden alınan foliküler ünite greftlerinin kaş bölgesine transfer edildiği cerrahi bir prosedürdür.
Saç veya kıl kökü yalnızca canlı deri dokusu içinde yaşayabildiği için, üzerinde oturduğu küçük deri adasıyla birlikte transfer edilmesi gerekir. Saç folikülü ve çevresindeki dokudan oluşan bu ünitelere greft denir. Foliküler ünite greftleri, aynı saç ekiminde yapıldığı gibi başın arkasından uygun yöntemle (FUT veya FUE) toplanır.
Sonrasında bu donör greftler kaş bölgesinde açılan küçük kesilere yerleştirilir. Bu işlemler hem verici hem alıcı bölgelere lokal anestezi solüsyonları enjekte edilmesiyle gerçekleştirilir ve ilk birkaç enjeksiyondan sonra önemli bir ağrıya neden olmaz.
İşlemin süresi genellikle transfer edilen greft miktarına, cerrahi ekibin uzmanlığına ve ayrıca prosedürün ne kadar dikkatli yapıldığına bağlı olarak 3 – 6 saat sürer. Kaş ekimi nedeniyle çevre dokularda şişme ve morarma meydana gelebilir. Bu da yaklaşık 2 haftalık bir sürede kişinin sosyalleşmesini zorlaştırabilir. Kaş ekiminin nihai sonucunu görmek ise yaklaşık 6 ay sürecektir.
Kaş ekimi saç ekimine göre daha sofistike bir iş
Kamuoyunda kaş ekiminin ‘küçük bir saç ekimi’ işlemi olduğu algısı yaygındır. Oysa, sayısal olarak daha az saç kökü nakledilmesine rağmen kaş ekimi işleminin incelikleri ve hassasiyet derecesi saç ekimi işlemlerinden daha fazladır.
Çok foliküllü greftlerden tek foliküllü greftlerin mikroskop altında hazırlanması, tek foliküllü greftler için çok küçük kesilerin hazırlanması ve greftlerin bu kesiler içinden yerleştirilmesi, deri yüzeyine sıfır dereceye yakın bir yatıklıkta kesilerin gerçekleştirilmesi ve bunlara greftlerin yerleştirilmesi, kesilerin teknik sınırları zorlayacak kadar sık açılması ve greftlerin uzun telleriyle birlikte hazırlanarak tel kıvrıklıklarına dikkat edilerek yerleştirilmesi bu inceliklerin başında gelir.
Özellikle, saç ekiminde doğallık açısından çok önem verilmeyen tel kıvrıklığı, kaş ekiminde çok önemlidir. Saç telleri normalde deriden çıktıktan sonra belirli bir kıvrıklıkla deri yüzeyine doğru yönlenirler. Greftlerin bu kıvrıklığa dikkat edilmeden, yüzeyden uzaklaşacak şekilde yerleştirilmesi, saç ekiminde dikkat çekici bir soruna neden olmazken kaş ekiminde doğal olmayan bir görünüme neden olmaktadır.
Tara-Ve-Çık saç ekimi tekniğindeki gibi uzun telli kaş ekimi en iyi teknik
Konvansiyonel FUE saç ekimi tekniğinde tıraşlı deriden alınan greftlerde saç telleri kırpılmış olduğu için kıvrıklıkları görülmez. Bu dezavantaj saç ekiminde önemli bir soruna neden olmasa da kaş ekiminde doğal olmayan sonuçların önemli bir sebebidir.
Tara-Ve-Çık saç ekiminde FUT yöntemi kullanılarak saçlar hiç tıraş edilmeden ve greftler uzun telleriyle birlikte hazırlanmaktadır. Hastalar bu sayede hem tıraş olmadan saç ekimi yaptırma deneyimini hem de uzun teliyle birlikte yerleştirilen greftler sayesinde saçsız bölgelerinin anında saçlanması ve sonucun bir öngörünümünü deneyimlerler. Aynı teknik kaş ekimi için de idealdir. Saç tellerinin kıvrıklıklarına uygun olarak yerleştirilmesi ve uzun saçlı greftlerin kaş bölgesini anında örterek sonucun bir ön görünümünü vermesi büyük avantajdır. Tara-Ve-Çık saç ekimi tekniğini dünyada yalnızca birkaç cerrah uygulayabilmektedir.
Ne Gibi Komplikasyonlar Olabilir?
Kaş ekimleriyle ilgili en sık karşılaşılan sorunlar; doğal olmayan tasarım, kaşların açısı ve yönüyle ilgili hatalar, tekli saç üniteleri yerine çok saçlı ünitelerin kullanılmış olması ve yoğunluk eksikliği olarak sıralanabilir.
Tüm bunlar ‘doğal olmayan’ bir görünüme sebep olur. Bu komplikasyonlar genellikle cerrahi ekibin deneyim ve beceri eksikliğinden kaynaklanır ve profesyonel bir klinikte büyük ölçüde önlenebilir.
Kaş ekimi prosedürü, geri almanın mümkün olmadığı ve işinin ehli profesyonellerce yapılmasının çok önemli olduğu bir işlemdir. Bir başka sorun da işlem sonrası gerçekleşen zayıf büyümedir. Bu da yine genellikle cerrahi ekibin bilgi, beceri ve deneyimiyle doğrudan ilintili olsa da bazen nedensiz yere de ortaya çıkabilir.
Dünyada kaş ekimini en üst düzeyde ve kalitede gerçekleştirebilecek deneyime ve beceriye sahip çok az cerrahi ekip vardır. Kaş ekimi, kişinin yüzünün görünümünde kalıcı bir değişikliğe yol açabilecek cerrahi bir işlem olduğu için işlemin, alanında deneyimli bir plastik cerrah tarafından yapılması doğru ve doğal sonuçları alabilmek için son derecede önemlidir.