Havaların ısınmasıyla fazla kilolar yine gündemde. Zayıflama yöntemleri içinde yaşadığımız hızla çağa ayak uydurarak sürekli değişiyor. Her geçen gün daha az çaba sarf ederek daha fazla şey bekler olduk. Zayıflama iğneleri işte tam bu dönemde satış rekorları kırmaya başladı. Bu durum en çok bu iğneler için astronomik fiyatlar belirleyen ilaç şirketlerine yaradı. Tüm ilaçlarda olduğu gibi bunların da yan etkileri ve sonuçları zaman içinde netleşecek, öncesinde sizlere ilaçların etki mekanizmasından ve kullanıcı yorumlarından bahsedeceğim. Hazırsanız dosyayı açalım!
İĞNELER VÜCUDUMUZDA NASIL İŞLİYOR?
Bu iğnelerin kimyasında GLP-1 reseptör agonisti olan semaglutid görüyoruz. Semaglutid, GLP-1 reseptörünü uyararak etkinliğini artırıyor. GLP-1 ise ince bağırsaklardan ve bir miktar da pankreastan salınan, besinlerin midenizden çıkışını yavaşlatan ve karaciğerden salınan şeker miktarını azaltmaya yardımcı bir enzim.
Mide aktivitesinin yavaş olması kan şekerinin yavaş yükselmesini sağlar, karaciğer de sürekli kana şeker salmazsa kanda insülin azalır. İnsülin azaldığında hücrelerin insülini tanıması kolaylaşır. Bu durum kişide tokluk sağlar ve kullanıcılar hiçbir şey yemek istemez. Tüm bu mekanizmalardan ötürü karşımızda iyi bir tokluk hormonu bulunduğunu söyleyebiliriz.
VÜCUDUN ASIL İHTİYACINI BİLMEK ÖNEMLİ!
Vücut her şarta uyumlanmak ve ayakta kalmak için kendini sürekli değiştirip yeniliyor. Sizden tek istediği, ona ihtiyacı olan vitamin, mineral lif, aminoasit ve yağ asitlerini vermeniz. Ve tabii bir miktarda glikoz. Gerçi siz vermeseniz de vücut her şeyi glikoza çevirip kullanabiliyor. Bu arada vücut glüten ve laktozdan da çok hoşlanmıyor, az miktarları tolere edebiliyor. Ah yine diyetisyenliğim tuttu. Hadi konumuza dönelim.
ZAYIFLAMA İĞNELERİ PSİKOTERAPİ İLAÇLARINDAN FARKISIZ!
Maalesef günümüzde tok hissettiği için yemeyen kişiler zaten zayıflar ve kilo problemi yaşamıyorlar. Tokluğun yanı sıra keyfi ve kötü beslenen kişiler de bu iğneye rağmen aynı kötü beslenme tarzını devam ettiriyor. Başka bir deyişle iğneniz olsa da iyi bir beslenme düzeniniz yoksa biraz daha tok hissetmek hiçbir fayda sağlamıyor.
Üstelik açlık ve tokluk beyin merkezinde basit bir nörotransmitter sayesinde hissediliyor. İğne ilk aylarda tokluk için fazlaca sinyal gönderdiği için fark yaratırken üçüncü aydan itibaren bu etki beyin tarafından normalleşiyor ve bu süre içinde davranışta bir değişiklik olmadıysa vücut yeni sisteme uyumlanıyor. Aynısı psikiyatrik ilaçlar için de geçerli. Üstelik iğneyi kesince açlık daha baskın hissedildiği için kullanıcılar bu defa iki katı bir açlıkla mücadele etmek durumunda kalıyor.
Tek çare düzenli bir yaşam tarzını ve dengeli bir beslenme sistemini benimsemek! Milyonlarca kez duymuş olmanıza rağmen yine ve yeniden altını çizmekte fayda var.
AMERİKA’DAKİ SON DURUM NEDİR?
Bu tip ilaçlar Amerika’da, ülkenin en büyük sorunlarından biri olan obeziteye karşı en çok tercih edilen zayıflama yöntemi. Fiyatlar orada da çok yüksek. Bazı firmalar FDA tarafından onaylanan patentleri ellerinde tutuyor. Bu yüzden bazı eyaletlerde eczaneler tarafından semaglutid tuzlarından bireye özgü ilaç yapılıyor. Bu uygulamalar sırasında alerjik reaksiyona neden olabilecek bileşenler çıkartılabiliyor, değiştirilebiliyor. Yutma güçlüğü çekenler için likit veya toz formlu ilaçlar üretilebiliyor. Üstelik kişiye özel üretilen ilaçlar marka olanlardan daha uygun fiyatlı.