BEN YETERİNCE İYİ BİR ANNEYİM…

Yeni annelik maceramda her gün, duyduğum her bir yorumda, tüm farklı bakış açılarında, doğru olduğu söylenen yanlışlarda ve elime yüzüme bulaşmış ideallerimle sınanıyorum. Biliyorum, sen de öyle…

Anne olduğumdan beri hep bir yeterlilik sınavına giriyormuşum gibi hissediyorum. Öncesinde sayfalarca kitaplar okumuş olduğum halde konularla yüzleştiğimde öğrencilik yıllarıma geri dönmüş gibi oluyorum. Bir anda her şeyi unutuyorum! Edindiğim tüm bilgiler çorba oluyor zihnimde.

Bir de başkalarının yaptığı yorumlar yok mu? Tamamı iyi niyetle gelen ve fakat bir türlü iyi niyetle karşılayamadığım ve her seferinde “izin ver ben kendi yöntemimi bulayım” diyerek kapıyı yüzüne çarpmak istediğim naçizane yorumlar. Gerçekten iyi niyetliler ve gerçekten elimde değil! 

Tüm anneler adına ben bir duyuru yapayım; sütümüz yeterince geliyor, bebeğimiz yeterince doyuyor ve yeterince büyüyor. Teşekkürler Türkiye!

1. BÜYÜK KONUŞMUYORUM

Çünkü ne konuda bir öngörü veya ideallerime dayalı bir ön-karar açıklasam, tam tersini yaparken buluyorum kendimi. En basitinden geçenlerde kızımı ayakta sallayarak uyutan bir ben gördüm aynada mesela. Çünkü bazen her yol mübahtır – ve ben yeterince iyi bir anneyim.

2. YARGILAMIYORUM

Her birimiz farklı bireyleriz ve kendimize özgü yaşam şartlarımız var. Gerçek genelde dışarıdan göründüğü kadar yüzeysel olmuyor ve tek bir doğru yok. Tabii ki emziği Nutella’ya bandırıp vermiyoruz bebeğimize çünkü bu sağlıksız bir davranış olurdu ama sırf bizim görgümüzle örtüşmediği için bir davranış yanlış demek değildir – ve ben yeterince iyi bir anneyim.

3. HER OKUDUĞUMA İNANMIYORUM

Güvendiğim psikologların kitaplarını ve önerilen farklı yazıları okuyorum ama her seferinde kendi mantık süzgecimden geçiriyorum. Hele ki yabancı kökenli kitapları çift süzgeçten geçiriyorum. Kültürel farklılıklarımız var. Kendi geleneklerimizi aşağı görerek özentiliğe kapılmamak gerekir diye düşünüyorum. Mesela yelek candır arkadaş! Sadece ipliğin rengini önceden şeedebilirsek eğer sevinirim 🙂

Son zamanlarda çok önerilen bir kitapta Amerikalı bir anne Fransa’da yaşarken yaptığı gözlemleri anlatıyor. Ben o kadar “à la Française” yetiştirildim
ki, bir dönem ismim Döniz sanardım. Dolayısıyla çok iyi biliyorum, Fransızlar pek mutlu ve memnun tipler değildir. Peki ben neden çocuğumu Fransız gibi yetiştireyim? Kaldı ki ne Fransızım, ne de Fransa’da yaşıyorum. Yani kısacası ; “think global act local” sadece bir marketing mottosu olmamalı – ve ben yeterince iyi bir anneyim.

4. KIYASLAMIYORUM

Çok söylendiği için anlamını yitirmiş bir gerçekten bahsedeyim; her çocuk farklıdır. Farklı sürede doyar, farklı sürede uyur, farklı oyunlardan hoşlanır ve bu liste uzar gider. Insan ister istemez içini rahatlatmak için çevresindeki annelere soruyor. Daha kötüsü Instagram annelerinin yazdıklarını okuyor. Aman ha! Çocuğumda bana garip gelen bir şey varsa açıp doktoruma danışıyorum. Olur böyle şeyler normaldir diyor, dağılıyoruz – ve ben yeterince iyi bir anneyim.

5. KENDİMİ OLDUĞUM GİBİ KABUL EDİYORUM

Bebeğim her geçen gün büyüyor ama farkettim ki asıl her geçen gün büyüyen benmişim. Yepyeni bir ben ile tanışıyorum, daha önce hiç düşünmediğim şeyler düşünüyorum, varlığından haberim olmayan refleksler geliştiriyorum ve kocaman bir sorumluluk olan ANNE olmayı öğreniyorum. Bu süreçte önce kendi annemi sonra da kendimi olduğum gibi kabul ediyorum.
Onun zamanında yaptığı gibi ben de bugün elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Belki doğru, belki yanlış henüz bilmiyorum ama var gücümle deniyorum – ve ben yeterince iyi bir anneyim.

Ve son olarak bunu okuyan sevgili anne/ anne adayı, sen yeterince iyi bir annesin. Seni seviyorum.

ÖNERİ: Emiyor mu? 

Hande Birsay’ın kendi lohusa dönemini, yaşadıklarını esprili ve akıcı bir dille anlattığı ‘Emiyor mu?’  anne olun olmayın aslında zevkle okunacak bir kitap.  Zira park teyzeleri, çok bilmiş babaanneler veya kendi tecrübesini anlatmak için sizin sözünüzü kesen hemcinsler her an her yerde herhangi bir konuda karşınıza çıkabiliyor.  

ANNE TEMİZLE BENİ!  

Pratik ama detaylı…3 adımda temiz bir popo garanti!

1- İLK DOKUNUŞ: ISLAK MENDİL

Önerim: Water wipes şimdiye kadar gördüğüm en ıslak mendil! Hem de çok natürel, neredeyse tamamı saf su ve bir damlacık da narenciye ekstraktı.

2- ARDINDAN: DAHA TEMİZ BİR POPO

Bunun için temizleme suyu kullanıyorum. Bebek pamuğunun üzerine 4 damla alıyor ve yumuşacık bir şekilde temizledikten sonra havluyla kuruluyorum. Özellikle aşı sonrası, banyo yapamayacağı günlerde de hayat kurtarıyor.

Önerim: Tidoo Eau Micellaire doğal Calendula ve Aloe Vera özleri sayesinde bebeğimin cildini kurutmadan ve tahriş etmeden temizliyor.

3- SON OLARAK: PİŞİK KREMİ

Eğer çok sık bez değiştiriyorsanız veya her kaka sonrası akan suyla yıkıyorsanız aslında pişik oluşum olasılığını minimuma indirmiş olursunuz ama ben işimi garantiye almayı seviyorum ve her seferinde krem sürüyorum.

Önerim : Sudocrem  içeriğindeki yoğun çinko ciltte oluşan tahrişleri hızlı bir şekilde onarmaya yardımcı.

 

PANDEMİ BEBELERİ…

Algıda seçicilik mi nedir bilmiyorum ama sosyal medya hamile ve lohusalarla doldu. Özellikle de ünlüler dünyasında bebek patlaması yaşandı sanki…

Gigi Hadid : Çiçeği burnunda annelerden biri Gigi, henüz bebeğinin yüzünü paylaşmadı ama yakındır…

Mandy Moore: Rahim duvarındaki kalınlaşma yüzünden ameliyat olmaya hazırlanırken,doğurganlıkla ilgili sıkıntısı olacağını düşünürken Moore, süpriz bir şekilde hamile kalmış, Eylül 2020’de de bizlere duyurdu.

Emma Roberts: 2020’de anne olanlardan, oğlu Rhodes’in doğumunu aynen şu cümlelerle duyurmuştu: ‘Aferin 2020 sonunda doğru bir şey yaptın!’

Lena Perminova: 4. Çocuğuna hamile olan ünlü influencer, bitmeyen tatil konseptiyle tüm ailesiyle Maldiv’lerde. ‘Sonunda erkeğimle aynı pantolonu paylaşıyoruz’ şeklinde bir açıklamayla bu resmi yayınladı!

Emily Ratajkowski: Bebeğinin cinsiyetini açıklamak istemeyen instagram adıyla emrata, Amerikan Vogue’a sayfalarca bunun nedenini anlattığı bir de röportaj verdi.

Emma Stone: Hamileliğini en gizli saklı yaşayan isimlerden biri, sanırım bunda instagram hesabı olmamasının payı büyük. 

Written By
More from Deniz Konuk
SICACIK BİR ODASI OLSUN!
Zaman geçiyor, bebeğim büyüyor. Odasında değişiklik yapmak istiyorum. İlgisini çekecek hayvan figürlerine,...
Read More
Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir